İftara yaklaşıyor vakit, kızımı bekliyorum.Gündüzleri çok sıcak, evden çıkmak içimden gelmiyor.Mecbur kalmadıkça da çıkmıyorum.
Sahura kadar oturuyorum. Gündüz de gözümü açamıyorum. Vurup kafayı yatıyorum. Telefonum çalmasa belkide uyanmayacağım.
Nur içinde yatsın anneciğim. Ramazanı uykuya tutturmak olmaz derdi doğruda söylerdi.
Ben oldum olası çok severim ramazanları, değişik bir ruh haline bürünürüm. Büyük bir huşu dolar içime.
İlk orucumu tuttuğumda, anneciğim beni sırtına alıp dolaştırmıştı.
Annem yapma, yorulursun demiştimde Yok Nazlım böylece sevap kazanıyorum.Senin sevabın kadar banada veriyor Rabbim demişti.
Sonra da, iftar vakti bana bir sürüde iftarlık vermişti. Ogünde sadece bana özgü tüm sevdiğim yemekleri yapmıştı.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla