*Başköşesi aşk ocağına dayalı sıcaklıklarım var.Felsefi tinler sıcağında kavruluyorum .İlk filozofun sözleri arasında son sözlerin karışıyor. Thales : “Neyin var olduğu” “Neyin gerçek olduğu” ya da “Neyin gerçekten var olduğu” sorusu üzerinde düşünmüş,düşüncenin giyotin ağzı olmuş.
Thales, çokluğun kendisinden türediği, çokluğun gerisindeki bu birliğin “su” olduğunu öne sürmüştür.
Her şeyin özü sudan ibarettir keskinliğinde ıslanmayı kabul etmiş.
Şimdi sevgilim Thales benim.Onun doğrularını, yanılgılarını biraz benden dinle.
Su evet, katı, sıvı ve hava haline dönüştüğü doğrudur. Gözlemek yetiyor. Onun arkhe olarak su tercihinde etkili olmuş.Bu da güzel.İlk insanlık için önem arz ederim.M.Ö 6.yy için büyük gelişme.
Gerçek şu ki buharlaşma fenomeni suyun buhar ya da hava olabilmesini, donma fenomeni ise, suyun toprak olabilmesi denklemini getirmiş, özler üstüne su serpmiştir.
*Evet, su mutlak gerçeğin özlerinden biridi. Su, varoluşun, vazgeçilmezliğin temel kaynağı.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.