Barla Nahiyesinde de tarassut altındaydı
Çok şiddetli bir istibdat ve zulüm altındaydı
Barla’ya nefiy sebebi O’nu konuşturmamak
Kalabalık şehirlerden O’nu uzaklaştırmak
Ücra bir köye atılıp atıl duruma koymak
İslami ve de imanı eserler yazdırmamak
Hâlbuki Bediüzzaman planlarını bozdu
Aksine hareket edip tam da muvaffak oldu
Bediüzzaman Barla’da sekiz sene kalmıştı
Uzak ve tenha dağlara, bağlara çekilmişti
Ekseri zamanlarını kırlarda geçiriyor
Çevredeki bağları ve bahçeleri geziyor
Üstadın ikametgâhı iki odalı bir yer
İlk buradan zuhur etti o muhteşem eserler
Esasen bir evi yoktu Üstad’ın yeryüzünde
Bütün dünyalık ne varsa boştu O’nun gözünde
Ehli İslam’ın merkezi hükmündeki bu hane
Nurların telifi için olmuştu “ilk dershane”
Bu dershanenin altında akan bir çeşme vardı
Yanda bir çınar ağacı gökyüzüne bakardı
Gayet muhteşem bu çınar yükselirdi semaya
Bu ağaç dal budak salmış sanki girmiş duaya
Üstad çınar ağacının dalları arasında
Bir kulübecik yapmıştı küçük bir ev tarzında
Yüksek bu kulübecikte istirahat ediyor
Bahar, yaz mevsimlerini burada geçiriyor
Vazife-i tefekkür ve ubudiyeti için
Münasip bir menzil idi onun hizmeti için
Geceleri sabahlara kadar hiç uyumuyor
Tesbihat ve ezkâr ile vaktini geçiriyor
Bazen çam dağına çıkar biraz orda kalırdı
Bir müddet yalnız olarak orada dinlenirdi
Buradaki çam dağının en yüksek tepesinde
İki büyük ağaç vardı bu dağın üzerinde
İki kulübe yapmıştı orda okusun diye
Bunlar da olmuştu birer “Dershane-i Nuriye”
Çam ve katran ağacının üstüne çıkıyordu
Ve Risale-i Nurları orada yazıyordu
Barla’dan bu ormanlığa bazen gelip giderdi
“Bunu Yıldız Sarayına hiç de değişmem” derdi
DİYARBAKIR
Ahmet TanyeriKayıt Tarihi : 17.12.2011 22:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)