Mutluluğun tüm günleri bana doğmuştu.Zengin duygularla büyüdüm.Babam iş adamıydı.Maddi bir refah içinde yaşıyordum. Pikaba bir plak koyup eski şarkıları dinlemek yerine,hayata zevk zili çalıp günleri eritiyordum.
Anılarını yazmak için erken, aşklarım daha bitmedi.Lise de bitmedi.
Hazin şarkıların otağında değildim,hazır bulunulmuşluğun teğetindeydim.
-Yüreğmdeki barış'lar, karış karış yaşam anlarınadır.Benim yaşantımın karıncaları yaz kış durmaksızın kendince yaşamayı lâbirentlerine taşır.
-Bütün yaşlarımda hayatın en zengin yönlerini zengince yaşadım.Hayatın zenginliği kader, zenginliğin en zenginliğince yaşıyordum.Hayat kadar zengince bir dünyada yaşıyordum.İlkokul, ortaokul derken lise gelmişti.Lise sona gelmiştim hayat buraya kadar güzeldi.Herkes çok ciddi sınava hazırlanıyordu.Kafamda üniveristeli olmak,okumak gelmiyordu.Bütün arkadaşlarım yazdan dersaneye yazılmıştı.Okullar açıldığında herkesin elinde kitap ya da dergiler.
-Hayatının sınavına hazırlanıyorlar.Tek çare onlar için kazanmak.Benim için kazanmak veya kazanmamak bir şey ifade etmiyordu.
Okula arabasıyla giden istediği gibi yaşayan birisiydim.Her şeye rağmen lise üçe kadar bir aşkım da olmamıştı.
Aşk susturulmuş bir ezgidir, yüreğin derinliklerinde çalınır. Bu ezgiyle yakıyorum gönül mumlarımı. Mum ile huy arasında eriyor ışık yaşamlarım.
Kaçmaktan yorulan sevdalar benim için sonuçsuz yürüyüşlerimin ormanlarına dalar ve beni sen de yaşamalısının aslant ağızlarına atar hayat.
Sevgiyi bilip sevgiyi yaşamayan mavi denizlerin balığı gibiydim.
Karıncanın yolunda aşk olmadım, atmacanın kanadında tutku olmadım,
ormandaki aslanın payında sevgi olmadım. Öylesine bir hayat okuyordum.
Herkesin sınava hazırlanması ve bu sınava tüm yüreğini vermesi gün geçtikçe beni de düşündürüyordu.
-Zengin bir erkek mi?
-Aydın ve zengin bir erkek mi?
-Bu iki soru arasında bin cevap gelip geçiyordu.Her dem düşünüyordu.Üniversiteli olmak,aydın olmak,sosyalleşmek,sosyo ekonomik ikilemde yaşaamk.Bütün düşünceler ruhumda yankılanıyordu.Bir gün beyaz bir karar verdim.Gidip dersaneye yazıldım.Dershaneye özel arabamla gidiyordum.Kitaplar,dergiler,testler,sorular derken kendimi ciddi bir işin içinde buldum.Çok sıkıcı geldi.Benim gibi birisi ders dinleyip test çözüp kitap okuyacak.Çok zor geldi.Rahatlığıma batan dikenlerdi.Arkadaşlarıma,aileme,çevreme jest olsun diye başladım.Dersaneye öylesine gidiyordum.Kantini en çok kullanan yiyecekleri en çok tüketen bendim.Dersten çok kantinde oturmayı seviyorum.Dershane ortamı çok güzeldi..Her şey güzeldi.Herkes ders çalışıyordu.Deneme sınavına kadar her şey güzel yansıyordu.
-Sonuçlar açıklanıp panoya asıldığında en sonda ismimi bulunca işte o zaman dakikalarca sarsıldım.
-Dersane birincisinin adı yıldızdı.Yıldız bizim sınıftaydı.O birinci,ben sonuncu.Onun netleriyle benim netlerim arasında dağlar vardı.Yıldızın çalışma azmi,zekası,gayreti ve güzelliği beni etkilemeye başlamıştı.Sınıfta herkes benim çok zengin olduğumu biliyordu.Kantinden çıkmazdım.Etütlere girmeyip kantinde zaman geçirmemi herkes biliyordu.
Birgün kantinin denize bakan tarafındadüşünceli düşünceli oturuyordum.
Güneş batmış,bir yıldız görünüyordu.O yıldızı görünce sınıfta; bakışına, zekasına güzelliğine hayran olduğum Yıldız aklıma geldi.Gökyüzünde bir yıldız, içimde bir yıldız. Derken Yıldız da çayını alıp arkadaşı Meral’le karşıdaki masaya oturdu. Yıldızlar yıldızlar gittikçe çoğalıyordu.
Bugüne dek zengin olarak her şeyi yaşadım.Ama hiç aşkım olmamış.Yıldız platonik aşkımdı.Zeki,çalışkan ve de güzeldi.Ona deli gibi bağlanmıştım.Meral’in telefonu çaldı...Meral apar topar kalktı.
-Gökyüzünde hala tek yıldız kantinde Yıldız ve ben….Yıldız’ın masasına gidip merhaba dedim.
-Onun bana ilk kez merhaba demesiyle içimde yıldızlar,yıldızlar çoğaldı.Gök yüzünde yıldızlar çoğaldı.Yıldız yılımızda Yıldız ve ben….Yıldıza yıldızlı cümlelerle ona olan aşkımı yıldızlar altında ilan ettim.
-Yıldız’ın cevabı hemen geldi.
-Benim tek hedefim sınavı kazanmak,seni kazanmak değil amacım.Seni kazanmak kolay; ancak sınavı kazanmak daha zor.Üstelik denemede ben birinci olmuşum sen sonuncu olmuşsun.
Kalakaldım.Hayatın tunç renginde,balyozlar iniyor hayatıma.
-İşte iki cümle hayatımın yeni değişim kitabı oldu.Bu cümleler çok okundu içimde çok dokundu bana.
-Evet,birinciyle sonuncu arasında bir aşk olur mu hiç? O yarın üniversiteli olacak ben hala liseli…Aşkların bir kimyası var oda denge ve eşitlik.Yıldız’ın bana bu tavırlarından ve cümlelerinden sonra gece gündüz çalıştımArtık sonuncu değilim.Ama birinci olamıyordum.Her dersten özel ders alıyorum.Yıldız’ı geçmeliyim. Birinci olmalıyım.Birinci olursam yıldız ikinci olur.Yıldız birinciyle çıkabilir? Yıldız için çalışmak,sırf bunun için mi?
Hayır,artık aydın ve zengin birisi olarak yaşamak istiyordum.Aydın ve zengin birisi için binlerce Yıldız var; amaşimdi zengin birisi için bir yıldız bile yok…
Birgün belki birinci olmayabilirim.Bir bir olmak işte tek hedefim.
Bir bir olmak birincil olmak…Bir şey de bir olmak.”bir olmak için yaşamak”Yani özne olmak bir olmak adına.
Beynimdeki kapsüller patladığında başarı uzattı ellerini. Güzel bir geleceğin limanında parselenmiş umutlarım beni güzel bir fakültenin çimenlerine attı.
Teşekkür aşk, teşşekkür Yıldız, teşşekkür erken pişmanlık, teşşekkür yaşamın bin bir rengi.
Kayıt Tarihi : 19.9.2009 00:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!