bardaktan boşaldı yağmur,
sevgimle boğarken sevdamı.
yoğruldu sandığım hamur,
Şimdi bana reva mı?
oldu çamur…
dedilerki,çöküp sevdasına,
aklını çelmişler…
bu nasıl sevmek,
tuz ektin,yürek yarasına.
kalbden,kalbe,
bu kadar kolay mı?
konuvermek…
ey zalim,nasıl kandın…
sildin sevdamı, nişanlandın….
bana da dediler,akransa,
evlenir gider…
küçük olsun, üç beş yaş,
"kadın bu çabuk göçer."
ey gönül hırsızım,
eğlendirdin, vefasız gönlünü.
"karasu"lu hayırsızım..
hani, hak yemek olmaz,
güzel oynadın rolünü..
aşk oyunsa, zor bilmece,
sevmişim sana ne?
evlenmişsin duydum, dün gece…
O anlar, “Gönül Kahvesi’nde,
Gönül dağıttım masalara.
İçime aktı acım,
Yalanım yok insanlara,
İnsanım, sevgiye muhtacım…
Yaktım, ne varsa senden kalan,
Alevlere karıştı, koca yalan.
dilerim ki, kalbimdeki iz hatırına,
Sevgi yaz, yaşamın her satırına...
Umut varsa,sevdasız ne mümkün,
çilesine amenna, bu tatlı yükün…
İbret kalsın, sevenlere.
Kanattığın o yere,
Sevdanı asacağım.
İlk aşkım, ilk hüzün,
Sahte gülüşünü, kara yüzün,
Asla unutmayacağım...
Kas.13
Kayıt Tarihi : 3.5.2014 16:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!