Çocukluk çağlarını anlatmaya koyuldu
Öyle bir ah çektiki ötelerden duyuldu
Güç kuvvet yerindeydi yorulmayı bilmezdi
Gezerdi dolaşırdı bazen eve gelmezdi
Babası gurbetteydi başına buyruk idi
Sanki başka diyarlı başka bir uyruk idi
Yanında bir kibriti bir kaç dal da sigara
Başka ne azık vardı ne cebinde beş para
Sorumsuzdu, haylazdı dağ onun orman onun
Yer yüzü sofrasıydı bağ onun harman onun
Bazen dereye iner balık tutup satardı
Bazen dağlara çıkar boş evlerde yatardı
Yanlızlığı severdi arkadaş aramazdı
Afacan bir çocuktu yerinde duramazdı
Ah çocukluk yılları ne kadar da güzeldi
Herşeyi bir başkaydı herşeyi bir özeldi
Çakısıyla adını ağaçlara çizerdi
Adı sanı yayıldı her tarafı gezerdi
İsmi malumdu lakin gören duyan olmamış
Adını yöresinde okumayan kalmamış
Tasasız, kaygısızdı, gününü gün ederdi
Hedef belirlemeden evden çıkıp giderdi
O gün hiç geçmediği bir yolu deniyordu
Süratlı bir şekilde dereye iniyordu
Güzel bir dilber gördü ormanda tek başina
Hissettiği şeylere hiç değildi aşina
Neydi başına gelen böyle şey bilmiyordu
Yerinden kımıldamak aklına gelmiyordu
Göğsüne ateş düştü hasret gibi bir histi
İlk sefer tadıyordu hem garip hem nefisti
Sefil duruma düştü mecnun gibi aşıktı
Henüz onsekizinde kafası karışıktı
Bu nasıl bir alemdi akıl erdiremedi
Etrafı sarılmştı kimseyi göremedi
Aceleden fırladı yerinde duramadı
O güzel kimdi acep adını soramadı
Dünyası tersyüz olup, küsmüş kara bahtına
Bekarlık sultanlıkmış, nefret etmiş tahtına
O güne dek bilmezdi böylesi bir yanışı
Çok garip bir durumdu genlerin uyanışı
Mahzundu kederliydi sinesi yaralandı..
Nedir anlayamadı bahtı mı karalandı
Gönlüne sığarmıydı onca keder ve elem
Artık onun gözünde anlamsızdı bu alem
Sinesini delse de hicranını gizlerdi..
Gizli gizli ağlayıp İçin için sızlardı
Böylesi bir belayla nasıl olmuş iptila
Nasıl olur bir insan acılara müptela?
Şâşaalı günleri bir anda bitiverdi
Onu bir kara sevda ateşe itiverdi
Artık ne yer ne içer ne gezmek diliyordu
O son gördüğü sahne aklına geliyordu
Tekrar görürüm diye sürekli aynı yere
Gidip de geliyordu günde on on beş kere
Böylece uzun müddet bu dert ile kıvrandı
Bu sırrı anasına söylemeye davrandı
Öyle çaresizdiki ne yapsın ne etsindi
Utangaçtı, şaşkındı kime kalkp gitsindi
Halbuki daha önce her şeyi konuşurdu
Anasıyla her anı sohbete dönüşürdü
Kendisi konuşmadan anası girdi söze
Yavrum seni yakan kim adını söyle bize
Nasıl güzel mi bari? in midir? peri midir?
Tandığım biri mi? , köyün dilberi midir?
Ağlamaya başladı kimsesiz yetim gibi
Arada “kem küm” edip susardı ketum gibi
Yaşları sıpır şıpır gözleinden süzülür
Yufka ana yüreği bu duruma üzülür
Söyle çekinme yavrum olağandır bu işler
Herkesin başındadır bu kervan böyle işler
Ana gelme üstüme isyanla deyiverdi,
Gözlerini kapatıp boynunu eğiverdi
Aşk alevi sarmıştı içini yakıyordu
O kadar utanmıştı yerlere bakıyordu
Sonunda karar verdi anlattı birer birer
Utancından arından yerin dibine girer
Falan mahalde gördüm adını bile bilmem
Yolunu gözetlerim ondandır eve gelmem
Yalnız bir kere gördüm bir daha göremedim
Kimdir necidir bilmem izini süremedim
Tesadüfen rastladım adını soramadım
Yakınları gelmişti orada duramadım
Şimdi diyorum keşke kaçmayıp da öleydim
Şu an bile ölürdüm tek adını bileydim
Söyle ey anacığım acep yanlış mı ettim
Neden bu kadar ürktüm, neden bırakıp gittim
Halbuki biraz daha eğleneydim orada
Sağdan soldan adını duyardım o arada
Rüyalarıma girer yüzü var gözleri yok
Uyanınca her yerde ararım izleri yok
Dünyam karardı benim ararım ışığımı
Kime gidip sorayım o meçhul maşuğumu
Esrarengiz gözleri hayalde bin bir renktir
Bir ahu gözlü müdür perilere mi denktir?
Anımsadığım her an içime şimşek çakar
Derim kendi kendime o şimdi kime bakar
Adını bile bilmem yârim diye anarım
Ne soğuktan donarım ne sıcaktan yanarım
Geceler kabus oldu günlerdir uykusuzum
Birşey hissetmiyorum ne acım ne susuzum
Yanıyor cayır cayır zerre zerre bedenim
İçimde bir korku var yokken korku nedenim
O gün bu gün kurudu gözlerimin pınarı
Hasret besleyip durur gönlümdeki bu nârı
Yüreğim pare pare açıp da görebilsen
Tabibim olsan benim bir deva verebilsen
Belki yaralarıma neşter vurup deşerdin
Belki de yavrum deyip şuracıkda düşerdin
Derdim bana haz oldu alışmışım cefaya
Sevda nedir biezdim ne koydum bu kafaya
Duanı eksik etme bilirsin vazifeni
Ya o gelinlik giyer veyahut ben kefeni
Başka çıkış yolum yok yaktı beni bu sevda
Kurumuş bir çöp gibi yıktı beni bu sevda
Bu nasıl bir acıki ateş doldu sineme
Mateme bürüterek hüzün verdi haneme
Taşımaya gücüm yok onca gamı kederi
Bu vefasız dünyada varmı benden beteri
Rüya gibi başladı kabusa dönüverdi
Gökte ayın yıldızın ışığı sönüverdi
İçimi kemiriyor duyduğum onca kuşku
Sevgi gönlüme girdi neden kalmadı coşku
Sine tahammül eder elemin her türüne
Acılar çok olunca yansın hangi birine
Ne adını bilirim ne o beni tanıyor
Böylesi biri için canım neden yanıyor
İşte budur ahvalim işte budur kederim
Meçhul bir sevda için neden yanıp tüterim
Kayıt Tarihi : 28.10.2008 22:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mikdat Bal](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/10/28/ilk-ask-99.jpg)
Basarilarinizin devami dilegi ile saygilar Elifleyin...
Meçhul bir sevda için neden yanıp tüterim
Hocam ilk aşklar bam başkadır, Sevdanın heyecanın aşkın gonca gül dönemleri. Benim çocukluk aşkım bile oldu şiire aldım. şiiriniz
çok lezizdi tebrikler. sevgi ve saygılarımla. esen kalın.
USTASIDA HANİ TŞ USTALARI GİBİ KONDURUYOR CÜMLELERİ NE DEMELİ TEŞEKKÜR ETMEKTEN BAŞKA
NİCE BAŞARI DİLEKLERİMLE SEVGİ VE SAYGILAR
Tebrik ve selamlarımla.
TÜM YORUMLAR (6)