Her bir şey bir diğeriyle ilişkilidir hayatta. Attığımız her adım bir diğerini tamamlar, söylediğimiz her cümle bir öncekinden feyiz alır, sergilediğimiz her davranış da bir öncekine kıyasla hesaplanır.
Bunu anlaya bilmek için kadere inanmak yeterlidir sanıyorum. Ben inanıyorum. İnsanın kendi kaderini kendisinin çizdiğine ve hatta her kaderin bir diğerinin kaderini değiştirdiğine de... Bir çokları bu şekilde düşünmez ama. Kader sondur onlar için ve “sonu belirleyen; yaratıcıdır, insan kendi kaderini değiştiremez bu yüzden.”
Halbuki kader bir son değildir. sona giden yoldur sadece. Sonu değiştirmek elimizde olmasa da yolu değiştirmek yine bizim elimizde.
Kimi zaman bilinçli değiştiririz kaderimizi kimi zamanda farkında olmadan. Verdiğimiz her karar, yaşadığımız her olay kaderimizi bir öncekinden farklı kılar. İsteyerek veya istemeyerek yaptığımız her bir şey, bir öncekinin etkisi sonucu ortaya çıkar. Bu sebeptendir ki; hakimler sanıkları yargılarken önce neden suç işlediklerini sorarlar. Öyle ya ölen de en az öldüren kadar suçludur aslında. Tabi katil zevk için adam öldürmüyorsa! Adam öldürmenin haklı bir yanı olduğundan bahsetmiyorum. Hiçbir sebep senin vermediğin bir canı alma hakkını sana veremez. Fakat kimsenin de karşısındakini, kendisini öldürtecek kadar kızdırma hakkı yoktur.
Hakkı olmayan bir şeyi yapan maktul; söylediği bir sözle yada yaptığı her hangi bir şeyle, karşısındakini tahrik etmiştir. kendi kaderini de böylece değiştirmiştir. Kaderindeki bu değişim başka kaderleri de değiştirmiştir ardından. Katili hapis olmuş, eşi dul kalmış, çocukları yetim büyümek zorunda. Başka bir çok halka daha vardır bu zincirleme reaksiyonda.
Bazıları dünyayı değiştirmek istediğinden bahseder mesela. Oysa ki attıkları her adımla dünyayı değiştirdiklerinin farkında bile değildirler… Yolda kalmış birini görürsen, yardımına koşabilirsin, misafir edip ağırlarsın. Yardımcı olduğun insan senin bu davranışından hoşnut kalır ve yardıma muhtaç birini gördüğü zaman oda senin ona davrandığın gibi davranır. Yolunu kaybetmiş bir turisti gideceği yere bırakır. Turist; ülkesinde Türklerin yardım sever olduğunu anlatır. Bu söylenti dilden dile dolaşır. Ülken bir çok turist kazanır. Bu kazanç istihdam yaratır. İstihdam işsizliği azaltır. hırsızlık, kapkaç ve üçüncü sayfa cinnet haberleri birkaç olayla sınırlı kalır. Gösterdiğin bir tavır; Dünyaya daha yaşanılası bir hal aldırır.
Bazıları geçmişe takılıp kalmakla suçlanır. Oysa tüm gerçekler oradadır. Yaptığın her yeni şey bir önceki yeniye bağlıdır. Bugün ancak dünle yargılanır. Günü bu günle sınırlandıranların yarınına ancak yalanlar kalır.
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız