Ilıman İklimlerden Bir Sen Getir Bana

Sana rastladığım bir yaz sabahıydı
Elveda deyişin sarı bir sonbahar
Nedenler söylenmez her zaman
İnanmadın belki sevgime, belki de

Hayallerine küçük geldi bedenim
Aşktan yana çekecek çilesi varsa sevenin
Lütfeder sevgili
Al, bu ayrılık acısı senin

Ölüm ,ölüm en kolay yol belki de
Yaşamak sensiz cehennem azabıymış meğer
Lanetledim sensiz geçen her günü
Elveda demeye varmadı dilim

Çocukluktu belki de yaptıklarımız
Oyundu her şey, oynadık gereğince
Kader böyleymiş meğer

Sensizlikmiş oynayacağım son perde
Ellerin o kadar uzak ki ellerimden
Varmıyor gel demeye dilim
İçimde küllenmeyen bir şeyler var hala
Yar gel ne olur tükenmeden nefesim
Olmadı bütün bunlar diyorum bazen
Rüyaydı her şey
Uyudum uyandım sadece
Mavi bir düştü gördüğüm
Kara gözlü bir esmer
İlkbaharı getirdi yüreğime

Akşam olunca vakit, karanlık çökünce ansızın
Şarkımızı söylerim ben
Kapılar kapanmaz içimdeki şehirde
Işıklar aydınlatmaz geceyi
Masmavi bir deniz süzülür gözlerimden

Susar feryatlarım, düğümlenir boğazımda
Elveda demeye yetmez nefesim
Nedensiz damlalar göz pınarlarımda
Duymazsın bilirim, yetişmez sana sesim
Eylülü gösteriyordu takvimler
Nihayet hüzün bir sonbahardı mevsim

Sokaklar
Evsizlerin evidir bilirsin
Ne de olsa kapısız
Düşünmeden girersin
Ellerini ver ne olur
Ne de olsa, artık sen de bizdensin

Ölümün korkusu üşütmez beni
Teselliler avutmaz
Ellerini ver ne olur, bu kalp seni unutmaz

Akşamlar
Şarkılar gibi sessiz
Kalınca bir başına ansızın
Tükenirsin nefes nefes çaresiz
Akşamlar
Nafile bekleyişler gündüzden kalan

Ölüyorum demek ne kadar doğru
Zaten yaşadığımız yalan
Üzme kendini yine de
Rüyalarda vardır belki umudunda olmayan

Dünüm bugünüm aynı sensiz
İçimde kanayan bir şeyler var hala
Lanet olsun be lanet olsun ,olmuyor sensiz
İnanmak istiyorum
Yalan da olsa inanmak istiyorum sevgiye
Olmayacak duaya amin diyorum
Rıhtımında ayrılığın
Umudun tükendiği yerde ben
Mutlu olmayı bekliyorum

Serseri kaldırımların soğuk taşlarına
Adını kazıdım gözyaşımla
Feryadım duyulmaz benim

Mavilerimi sana verdim ben
Ama sen duymazsın ,duyamazsın sesim
Düşünüyorum da bazen
Dağ olsa bedenim yıkılırdı hasretinden
Elveda hala
Daha dün gibi, soğuk bir buse dudaklarımda
Ey gözlerinin karasında kaybolduğum
Neredesin? Gelmeyecek misin hala

Yüreğim rehin kaldı sende
Almaya yok dermanım
Pişman mısın?
İdama gidiyorsun bak deseler
Lal olur boyun büker çekerdim günahım
Maviler düşlerimde kaldı yalnız
Işıkları sönük gecenin
Şarkılar dost bildiğim vefasız
Sen gülüm kara gözlüm, bilemezsin sevdayı
Adın bir türkü bende söylenmez

Esmer tenim hüzün sarısı
Gülmeyi unuttu gözlerim yokluğunda
Elveda hala bir çığlık
Rüzgârsız çınlıyor kulaklarımda

Biten mutluluklar gibi yiten aşklarla
İkimizi anlatan bir şeyler var
Rüzgârın bile uğramadığı limanlarda
Güneş bile eskisi gibi değil artık
Üzgün, mutsuz doğuyor sabahları
Nafile bekliyorum belki de

Suskun, sensiz yaşıyorum anıları
Aldığımız her soluk
Nihayet yeni bir adım daha ölüme
Anladım geç de olsa

Dönüş yok artık, bir adım bile geriye
Ölümden öte bir yol var mı bilmiyorum bana
Neden bilmiyorum, ben kanıyorum hala
Elimden tutan bir senim yok artık
Canım canımın canı
Ellerim ellerine hasret, arıyor o anı
Kar yağmıyor artık bu şehre
Toz duman hep yollar
İstediğim bir küçük mutluluktu
Rüyalarda kaldılar

Daha dün gibi aklımda
Elveda diyordu dudakların
Rüzgârında savrulurken ben
Tükenmişti umutlarım

Ey yar duyuyor musun?
Tükeniyor ömür, görüyor musun?
Maziden çıkıp gelir mi mutluluk
Ellerim üşüyor biliyor musun?

Suya düşen kar tanesi
Erir ya ağır ağır
Nafile feryat figan ağlamak

Dünya duymaz seni, anlamaz sağır
Ömrüm bir değil bin olsa, yine sana verirdim
Neylesin gönül sensiz hayatı
Ellerini versen bana, ölüm olsa gelirdim
Rüyalar
Serseri kaldırımlar gibi sensiz
Ecel bir soluk kadar yakın
Neylersin gülüm, tükeniyor ömür çaresiz

Buralarda mevsim hep sonbahar
Işıkları yanmaz evlerin
Rüzgâr bile yorgun eser
Adını unutursun günlerin
Kumsalda bir kum tanesi
Mavi sulardan ılık bir esinti bazen
Akşam olunca vakit
Meçhul bir adamım ben yollarda gezen

Duymuyor musun yar?
Ölüm çalıyor kapıları
Namlunun ucundasın artık
Esmer tenin soluyor, giyiyor sarıları
Renkli rüyalar görüyorum bazen
Suskun bir çığlıkta ağlıyorum
Emanet gülüyorsun bana
Mutluyum sanıyorum

Bir bahar sabahı
Ilıman iklimlerden bir sen getir bana
Rüzgârlı bir günde gel
Ağlıyorsa gözlerin, sil ne olursun
Küskün müsün hala umuda?
Mavilerim soluyor benim
Ağlıyorum bir tanem gülmedim daha