İlim Denen Tıp Kök Söktürdü Bizlere

Zekeriya Çavuş
57

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İlim Denen Tıp Kök Söktürdü Bizlere

23 Eylül 2012 tarihinde 23 yaşında aramızdan ayrılan biricik kızıma

Günler ne çabuk geçmekte hazan mevsiminde
Yıl olmadı akşamları esen sonbahar melteminde
Gündüzler bizlere azap oldu geceler serinliğinde
Yaralar daha da azdı sessizce kalbin derinliğinde

Kış göründü dökülmekte güz yaprakları hüzünle
Acı da olsa ne günler geçirmiştik heyhat seninle
Ebediyet hepimiz için şimdi hüzündeyiz resminle
Bahar gelende sevdiğin çiçekler açsın öz renginle

Akşamlar yüreğimi parçalamakta hep ağlarım
Acı da olsa bu gerçek yinede kara yas bağlarım
Sığırcıklar öterken ücra yerlerde etrafa bakarım
Belki de yatağındasın diye ara sıra yine yoklarım

Korkun ecele karşı çektiğin acılar yaktı genzini
Bazen kurtulmak için dökmek isterdin benzini
Duayı okurken alırdın yüce Allah(cc) den feyzini
Azrail yanına geldiğinde benden mi aldın iznini

Bu gün altmış günün doldu içimiz yanmakta
Balkona çıkmaktayım ruhun görünse ufukta
Can dayanmıyor bebeğim yüreğim yanmakta
Kor ateş zamana yenilmekte is tutar ocakta

Mübarek günün akşamındayız dualarımız var
Rabbimden diledik ruhun için umudumuz var
Biz bize tilavet etmekteyiz canan için can var
Sen cennettesin bizim de buna hayalimiz var

Varsın kar yağsın mezarının üstüne ne olur
İnsan fanidir bir gün gelir kara toprak olur
Can bedende bir nefes uçunca melek olur
Yaratana Kavuşunca ancak mutlu şen olur

Çocukluğunda oynarken hep sisten korkardın
Akşam olunca oyununu bırakıp içeri kaçardın
Küçücük odanda mutlu idin makineni bağlardın
Gelmediğim günler nerde kaldı diye sorardın

Dile kolay on iki yıl çektin bulunamadı bir çare
Hayatın bitti hare hare köz oldu günceli biçare
Yıllar kasvet semasını yaparken çembersi kare
Rabbime ulaştı ruhun yer yarılsa yüzün görüne

Niceleri rahmetinde rabbimin kimileri cennette
Ne esarettir ne mukaddesat ondaları eziyette
Dünya fani olsa bile zülüm kararsız feyziyette
Gönül ister tüm insanlar buluşsun ebediyette

Ekimin sonu doğum günündü mutlanamadık
Yâd ettik seni bugün sevinirdi diye ağlamadık
Üzülmesinler diye arkadaşlarını da çağırmadık
Hazanın Ekimin de doğdun Eylül de yaslandık

Ayrılık hasretleşti sana anama babama rahmana
Hayatımız teslim oldu sanki buğulanan dumana
Çığlıklar yırtar karanlıkları gözler çevrilir ummana
Sabır denen acıları bıraktık artık geçen zamana

İlaçlar sana tiksinti verirdi çaresizlik diz çöktürdü
İlim denen tıp bizlere hiç acımadı kök söktürdü
Yalancıların deva nameleri sana bile dil çözdürdü
Alışamadık bir türlü sensizliğe lanete kin döktürdü

Sis çöküyor üstümüze hüzünle akşam değil karanlık
Her şey mazide kaldı ben hasret ananın yüreği dağınık
Rahmet çiselemekte sokaklar pis mayhoşumsu ıslanık
Sükûnete eremedim bir türlü gönlümle kafam bulanık

Her fani gibi bende bir kulum rabbin kitabında sır
Ayrılışından bu güne geçen iki ay bize dokuz asır
Mehtapların ışığında parlayan yıldızlar acıtır nasır
Geç olsa bile dünyadan ayrılık ruhum buna nazır

Mevsim hazan aylarının rüzgârlarında olmuş fırıldak
Hatıralarını canlandırdı elime aldığım süslü bardak
Bitmiyor içimdeki acılar yorgun düştüm ne olur bak
Maslahsız yazmaktayım dinlenmeye bulamadım durak

Z.ÇVŞ
Teaching Assistant Researcher, Writer
[email protected]
Düzce 22.11.2012 – 22.00

Zekeriya Çavuş
Kayıt Tarihi : 9.2.2013 21:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu şiir 23 yaşındaki kızımın 13 yıl çektiği acılarla son 6 yılı yatağa mahkûmken 2012 Eylülünde geçirmiş olduğu son enfeksiyona çare bulunması için yatırmış olduğumuz yoğun bakımda KBY ve Nefes zorluğuna yenilerek 23 Eylül 2012 tarihinde 18.10 da aramızdan ayrılmasından sonra her ay yazdığım şiirlerden bir tanesidir. Allah(cc) gani gani rahmet eylesin. Ebediyette inşallah bize peygamber efendimizin gölgesine sığınmamıza vesile olmasını rabbimden dilerim.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zekeriya Çavuş