İlik Satıcısı Şiiri - Mehtap Calgıc

Mehtap Calgıc
40

ŞİİR


28

TAKİPÇİ

İlik Satıcısı


genç kadınlardık biz o zamanlar
hala genciz
kusuruna bakmazsanız göz altlarımız
ve yumuşayan karnımızın

saçlarımızda rüzgar
soğumuş kalplerden giriyorduk
volkanların karnına
dudakları etli tanıyorlardı bizi
kalçaları değirmen
bacakları çini porseleni

süt mayalıyorduk gerdanımızda
yoğurdumuzu kesmiyordu bıçaklar
şişe şişe şaraplarla geliyorlardı kapımıza
yan yatıyorlardı bir vakit sonra
aşkları mı
hep sirke tadında

gençtik
omurga eğen bakışlar arıyorduk aynamızda
tutku ile sabitlenmiş
yıldızları seçiyorduk
nikah yüzüklerinden önce
uzanıp ayın simine
gümüş eritiyorduk içimizin vampirlerine
ince dokunmuş bir kumaş gibi
dökülüyordu ışık o ilk tenimizde

duyardık gerilerden
anlatılanlar aşk ve gördüğümüz her adam
sanırdık ki babamızdan
ömrümüzse annelerimizden bir bahçe
ve mum damlardı
karanlıklarda giydiğimiz
gelinliklerin çiçeklerine

pürdük
küflü adamlar çağırırdı bizi
duvarları ardına
inanırdık, hep birlikte giderdik
toprakları kinli ve Babı Yar’dı kalpleri
cehennemin kapılarını çalmışlardı
bu cereyan ondandı
bu hastalık onlardan
kırmızıydı sonra bazılarımızın kefeni

kadındık
boyalarımız akmış bakardık
bizimle birlikte sallanan aynalara
ağızlarımızda o özgür kahkaha
gençlik, güzellik, ömürlük, ahretlik
şeklin içindeki o kara delik
sorardık adamlara
Armstrong’un adımları kaldı mı ayda?

Mehtap Calgıc
Kayıt Tarihi : 26.6.2018 13:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehtap Calgıc