ılık bi esinti
elbisen içine girer
tenini okşar
ve gider
geriye bir gülümseme bırakır
en seven insanları kıskandırır...
bilmem sonra kimin penceresine uğrar
kokunu getirmiştir,
gül, ter, ve süründüğün
karışmışsa birbirine
deli eder bu koku
ılık bir esintinin hediye ettiği...
ılık bir esinti
istanbulun yamaçlarında bir yerdeydi,
boğazın nemini aldı önce
sana uğradı, bana uğradı, beni benden etti,
ılık bir esinti...
bilmem şimdi hangi fırtınaların
tesirinde boynu büküksün,
belki kasırgalar kadar etkili
belki küçük küçücüksün,
ılık bi esintim...
Sen bir ılık esintisin
sonsuz gökyüzünde,
üşümüş bedenimin aradığı dokunuş
içime çektiğim anda varlık ve yokoluş
kanımı esintinle yıkadığım o sözümde
o sözümde;
son nefesimi tanırmısın
hasret serüveninin son sayfasını çevirirken sen
ılık bi esintinin içime girmesini
ve sarhoş etmesini beklerken ben
kop, gel ırağımdan damarıma;
sar, gül yokluğumla varıma
ılık bi esiti
kavuran bir rüzgar oldu....
Mustafa Kemal ŞENKayıt Tarihi : 19.6.2006 19:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Devamlı olsun dizeleriniz inşallah.
namık cem
TÜM YORUMLAR (3)