Her renkle misâlin var, gitmene gerek yok ki;
Kaybetsem bile akta, karada buluyorum.
Bu gönlüm sevdândan hiç kurtulamayacak ki
Nereye baksam seni orada buluyorum!
O sahil işte yine, dalgalar ve bir de ben...
Yüreğe cân geldi imbât sesinden,
Bir lâhza demeden tanışık oldum.
Geceme hürriyet verdim günlerden,
Sıyrıldım öfkeden, düştüm, savruldum;
Temâsı gerekti bana güllerden,
Ne sordum yollara, ne de soruldum...
Yüreğe cân geldi imbât sesinden,
Bir lâhza demeden tanışık oldum.
Geceme hürriyet verdim günlerden,
Sıyrıldım öfkeden, düştüm, savruldum;
Temâsı gerekti bana güllerden,
Ne sordum yollara, ne de soruldum...
-Bütün Annelere-
Buğulu hayalin rüyama beşik,
Olur da sallanır, durur annecim...
Dertlerim, gönlümü çaresiz, kırık,
Bulur da çullanır, durur annecim...
Yeniden başlarken her sabah sensiz,
Şehirden bir kervan geçmez sanırım.
Söylediğim türkü, şarkı ahenksiz,
Sağırlar sesimden kaçmaz sanırım.
İnler-cinler, hep ruhumda curcuna,
Acı bir çıkmaza soktum kendimi
Anca sen yolumu aydınlatırsın
Yaptım ellerimle kendi bendimi
Bu demir ağları sen çatlatırsın.
Pişmanlık eseri olunca dağlar
Bir defacık olsun dönüp de bana;
“Bak” diyorum, bakmıyorsun güzelim.
Kaç senedir şu ateşi gönlümde;
“Yak” diyorum, yakmıyorsun güzelim.
Önce sensin sonra sensin, neyleyim?
önce kan aglayacak sonra gözlerim
sonra bir yagmur belki sisli sokakta
ölümcül hasta gibi akacak terim
sicak sicak tütecek birsey uzakta
önce kan aglayacak sonra gözlerim
Hasretin akşamı kolluyor gündüz,
Bu işin çaresi yok gibi canım...
Bakışın o denli kayıtsız, dümdüz,
Sözlerin bağrıma ok gibi canım...
Daha ne; susmuşsa hayırsız dilim?
O, ağacı-dalı değil
Çocuk; çiçeği andırır.
Asla büyü-falı değil
Bize “gerçeği” andırır...
Küçük kalbi her zaman hür,
Böyle bilir ve düşünür.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!