Sen ki gelmiş geçmiş sevdaların üstüne
Gönül bağının çıkmaz sokağında tüten
Deniz gözlü martılara inat, özgürlüne düşkün
Varlığın yanında yokluğa sessizce kafa tutan
Sevdanın sürüklediği o limanda demir atan
Son geminin tek yolcusu
Orta Asya’dan beri
At sırtında koşan biz
Doğruluktan yana harcımız
Vatan, bayrak ki namus tapumuz
Özümüz, sözümüz bir Türkoğlu Türk’üz
Bir tabib ki söylemek zorundaydı
Gençliğine doyamamış yaşamda
Tüm müdahalelere rağmen
Yanıt yok
Ellerinden gelenin fazlasını yapmışken
Söylemek zorunda olan biteni
Düşmana karşı bir adım ki
Heybetli, cesaretli büyük bir komutan
Mareşal Fevzi Çakmak gözleri ilerde
Sanki koca Akhisar ovasından atlayacak
Bulunmaz bir resimdeki tarihi sahne
Gözlerim doldu ağlayacaktım
Tattın mı?
Soruyorum sana hayatta acıyı,
Bırak acıyı, tatlıyı doyasıya tattın mı?
Sevinçli gününde ansızın hüznü,
En karamsar anında uçtun mu havalara.
Aşkına kurban olabildin mi?
Baksana güzelim bana, nasıl da beyazlanmış
Şakaklarımdan damlayan kar beyaz tebessümler,
Umutlarım kalbimin içine gömülmüşken soğuktan
Aslında anlaşmak gerekir, onu da başaramam.
Saray yaylasının yolunu aşmaktayken
Uçsuz bucaksız gökyüzüne yayılmış
Çam, köknar, ladin ve gürgen kokuları
Karadeniz yaylasına karşı içten yakarış
İki elini yanlara açmışsa içindeki çocuk
Yeşilliğin her tonu var ki koynunda
Dünyada hoş bir nefes almak gibi
Yüzünde yüzüm senle bir oldum
Ellerimde ellerin ben ne oldum
Yüreğime koydum
Firari gönlümde sen
Aklımda, fikrimdeysen
Bilirsin ki asla kahretmem
İncecik söğüt dalında
Minik bir serçe
Öter durursun edalı
Başın belli ki sevdalı
Kendin buradaysan
Aklın nerede?
Masal
Kaf dağının ardında bir dev yaşarmış
Bizim keloğlan az gitmiş uz gitmiş
Altı ay, bir güz gitmiş
Bir de bakmış ki
Bir arpa boyu yol gitmiş
Kutlarım güzel bir çalışma olmuş.
Severek okudum.
Sayğılar.
Pişman olmuşsun belli
Pişmanlıkların yaşanmaması temennisiyle, başarılar dilerim
Güzel çalışmanızı kutluyorum.
Yüreğinize sağlık..
Saygı ile..
HÜSEYİN ÇUBUK