ses vurulan yerden gelir
Dünya ormansa aslanı türkür
Yaşam sevincini uğurladık biz
Dişlerimizi sıka sıka uğurladık
Diyeceklerimiz sıra sıra dizildi
Demek ayırdın özümüzden özü
Senin için yürek çırparken denizi
Göz görmese gönül ırak olurmuş
Demek Yıllar bize el ettin bizi
Budur dünyanın ahvali hali
Gen gelir dertler bitermi dersin
Yitik sevdamız soruyor hala
Öyle yarım yarım atsada yüreğim
Birsenin.birbenim için vuruyor hala
Dağları sırtlamış dereleri içmişim
Denizin her zaman
Mavi değildir rengi
Her zaman serin
Olmadığı gibi
Buz gibi nefesiyle
Üşütür yüreğini
Bir başın dönmedi öteki yana
Bahardada dağların kar şimdi
Bu gün nasılsa geldide geçti
Yarınlar çokdaha zor şimdi
Budur rüzgarla savrulup kalmak
Vakti dolmuşsa basıp gideriz
Tozlu çamurlu yol bizim için
Misafiriz budur soframız
Ağu bizim için bal bizim için
Iradı baharlar bulamadık yazları
Geçip karşıma yıkma dağları
Erkan böyle değil yol böyle değil
Çoktan geçip gittik deli çağları
Dünya böyle değil kul böyle değil
Yüksek uçar şimdi sahinin bazın
Gamda senin kederde
Göz yaşları yüreğin
Gülü bilinir
Bütün dillerde ağlamak
Ayrılığın ana dili bilinir
Atam bayramları verdin de bize,
Bizim bayram edecek yüzümüz yoktur.
Kendi kendimizi soydurduk, haciz ettirdik,
Kimseye diyecek sözümüz yoktur.
Elleri örnek aldık, koştuk peşinden
Gözlerinde hazan gülleri açmış
O pembe sabahlar yok artık
Kelimeler sıkışırdı boğazıma
Dahada diyeceğim yok artık
Neşesiz ve yorgun sabahlara
Güneşsiz doğar olmuş günlerimiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!