Bu yaşanılan zamanmı acımasız,yoksa inasanlarmı
Nedendir yaşamımızın yedi renginin siyahlara boyanması
Bu insanlar, bu yaşanılan zaman bize göre değil belkide
Bakma sen benim böyle zamansız seslenişlerime
Bu inanmak değil sana biliyorsun.. daha da öte...
Bir gün yağmur gibi yağarsa umut çilentilerim kapkara bulutlarımdan
Tarlada karasabanda, ekinde orakta onlar…
Güneşin altında çapada topraktan ürün toplayan onlar…
Bazen karasabanda koşulan ve sırtında sepet, sırtında küfe, sırtında odun taşıyan onlar…
Bir avuç tarlasından aşını, ekmeğini, ilacını çıkarmak için sabahtan akşama kadar toprakla savaşan onlar…
Kızgın güneşin yaktığı elleri ayakları nasırlı, her gün bağırlarında yoksul umut, alınlarında buram buram terle çalışan onlar...
Yoksulluğun kahrolası sefilliğin “alınyazısı” olan ve köyünden başka köy, ağasından başka ağa tanımayan onlar…
Karanlık üzerimize sessizce,
İniverince,
Baykuşlar ötünce,
Derinlerden bir yerden çıkınca,
Düşme ey deli gönül yollara,
Izdırap çile dolu yolara,
Sen düşmeye dur,
Kader oracıkta örer ağını.
Tasa nedir bilmeyen,
Hep iki yönün var senin,
Bir türlü anlıyamadım neden,
Hep bir aldatmaca içindesin,
Soruyorum sana cevap vermiyecek misin.
Bazen coşkun bir sel,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!