Çocukluğumu sattım önce
büyük adam olmak uğruna
Ve saf gençliğimi bir gece
Fırlattım günahın koynuna
yazı aradım karakışta
Niye acele ettin gitmeye böyle?
Çay bile pişmemişti daha ikramlık...
Zamlı maaşımı alınca gizlice,
Sana bir takım alacaktım bayramlık.
Yaraladığım oldu elbet kalbini,
Ben ne yollar yaptım ki siz çok derin uyuyordunuz
Sessiz geçtim köyünüzden şahit buna köpeğiniz
Tarlada da gördüm sizi çok çalışıyordunuz
Nerede karşılaştıysak bulutluydu gözleriniz.
Aştım yaman dağlarınızı, indim şehrinize
Başka başka ne hallere girdim
Hiçbirinde ben ben değilim
Her hali hep sırtıma yükledim
Bir ben kaldı bürünemediğim
Sarsılmaz kaleler yaptım her halden
Kapattım kapıları kendime
Beşiktaş Vapur İskelesi'ne hiç gelmeyeceksin
Ortada kalmayacaksın gelip giderken vapurlar
Martıların simit yediklerini görmeyeceksin
Dokunurken birbirlerine vurdumduymaz aşıklar
Gökkubbe puslu olduğunda deniz ise dalgalı
Felaket akşamlar yazmayacak hatıralarında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!