Erguvan günlerdi
Gözlerini
Kederli sözlerin gölgelediği
Kalbim
Nasıl uzak sana şimdi
Bu sıkıntılı floş tarlasında yapayalnızken
Eski tezgâhlarda dokuduğum saçak desenlerine
Işıltılı ipek gözlerini çizmiştim
Sevgilim acılarla dolu şiirler ezberimde
Döndükçe gres yağını ezen dişliler gibi
Rengârenk ipek çileleri
Yedeğimde makara sandığı
Saçakların arasından açılmış
Dar bir desen tünelinde
Yitik, sessiz ve yorgunken
Elimde mi seni düşünmemek
Erişilmezliğinizle süslü, çekingen
Gençliğimin eprimiş düşleri
Nerdesiniz?
Ömrüme adım gibi ayarlı
Yalnızlığımın hiç durmayan saati
“ – Kiralık evimiz baba,
bir parkın yanında olsun…”
Yaşını yitirmiş bir çocuğun
İlk defterine yazdığı günceydi
Çocuk düşlerimde çiçek bahçesiydi gülüşün
Sokulurdum güvercin koynuna, üşürdüm
Dualarla beni, uzun kış gecelerinde
Anadolu masallarıyla büyüttün
Hafifliyor yüreğim
Bir kırlangıcın
Ansız geçişi kadar
Başak burcum benim
Alın yazımın yıldızı
Bir denizi aşıp geliyorsun
Yalnızlığımın tuzlu sularını
1
Şimdi ne / zaman
Uzak bir deniz geçse aramızdan
Yosunlu gözlerine kanat çırpar martılar
yeşillikler içinde
Mutlu olduğumuz orman köyünü
Düşe kalka yürüdüğümüz dere yatağını
Sevginin parçalanmış taşlarıyla kuru
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!