Alem içinde Mâh-ı rûye anda inzivası ayan geceye,
Döndüğümde, kıldığımda suretinle ayan ezelime,
Yürekte tuttuğum da yek, kabulüm gamze-i fettân edalarında makbul ey mâh-ı yemânî...
ıLooo...
Apansız bir yokluk boynuna kenetlenir,
Sırlı bir efkâr aralanır içerinde,
Gırtlağı sıkılır sözlerin,
Kesilir gece bileklerinden...
ıLooo...
İnandım bu düzenine.
Rengine bağlandı gözüm.
Çocukluğum mavi düşüm.
Kurusun denizin boğul sen dünya.
Şimdi beni dinle dünya.
Esmerim dilim tutulur.
Sır kazar katran geceler.
Halime yol, yoldaş eller.
Sızlar yaram ah çekerim.
Gönlüm hasret, içli ağrım.
Yar içimde bir telaştır gam çeker.
Kurumuş lebinde o bahçe beden.
Ateşi sarınca bu köhne yürek.
Mihri salınır gözümden od söner.
(Oy bu Benin akıp giden yaşıma yar)
Sen öyle yaram oldun ki derin
Sen vurdun beni içerden bir bir
Sen Sevdamsın şimdi Yürekte deli
Sen gözlerime yar yar nurdan ışıksın
(Alev alazsın)
Dalgalanır umut Yaylım ateş günün üstüne,
Ne keder, ne kahır, ne de hüzün vurur adamı...
ıLooo...
Karşına durup baktığımda üç şey görüyordum;
Gözlerinin geceye kapaklandığını,
Ay ışığının dağlara paralel patikalar boyu parıltısını,
Ağustos böceklerinin yıldızlar gibi düşlerimde uçuştuğunu...
ıLooo...
Buz kesilmiş her bir yanın,
Ellerinde bak mağrur hüznün,
Kahır sarmış dört bir yanın,
İflahsız kederin Katık olmuş yüreğinde,
Umut yük yine gözlerinde,
Bin bir yerim ah-ı ataş yanarım
Zernişandır gözlerinde gönlüm yar
On sekiz bin alem dostu aşkına
Sar yaramı meftun eyle sevdaya (lütfuna)
Ömrüm yorgun, tükenmişim, sensizim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!