Güneş karlı dağ ardından doğar,
Ya Rab! akılsız başa akıl mı yağar..
Işıksız odaya neylesin güneş,
Bir derde kapıldım, ölümle kardeş
Hayat makbuzum elimde,
Ben sabah yeliyim…
Güneş limanım,
Bahar kokuyorum.
Yağmur çiseliyor, tenimde.
Issızlık bulutları topluyorum.
İnsanın kalbi acıyor,
Sensiz gecelerde,
Elvedasız gidişler,
Dokunuyor,
Koyuyor adama...
Yıkıyor hayalleri,
Gaipten değil şu duyduğun ses,
Enderin manayı içeren nefes.
Özgürlüğüdür düşünmenin, konuşmanın
Eskimeyen hakimidir akıp giden zamanın
Bir daha görüşmek mahşere kaldı
Bendeki hatıranı al da git
Gönlüm sevdanın derdine daldı
Şu yarama merhem ol da git
Git, bakma istemem ardına
Ciğerimde yanan bu ateş,
Bir gün gelir söner mi?
Çağlayan bu derin ırmaklar,
Bir çakıl taşıyla diner mi?
Dünyada mazlum olan ırklar,
Figanı dilime kast eyledim
Gönülden, hoş sesini duyunca
Hasreti yüreğe dost eyledim
Beni gurbette yanlız koyunca
Aşılmaz dağlar, karanlık yollar
Kara gözlerine canım verdiğim
Gurbetten yazıyorum bu satırları
Gül simasını rüyada gördüğüm
Gurbetten yazıyorum bu satırları
Ne havayı soracağım nasıl diye,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!