Ben bir renk körüyüm
Anadan doğma
Kırmızıyı görmedim hiç
Tanımam
Bana kırmızıyı anlat
Gelincikte gülde zambakta
O bir okyanus canlı ve üretken
Ulu bir dağ ki erişilmez
Ve bir dalga kabarır önüne katıp sürükler
Onunla yarışa girilmez
'İyinin doğrunun ölçüsü ne
Bu hamur
Maya tutmamış
Yayıldı kaldı sac üstünde
Ya mayası bozuktu
Ya mayabozan var içinde
Ebru çalışıyordum
Suya boya kattım
Ne boya sulandı
Ne su boyandı
Denize takılmak istedim
Otuz yıldır alışamadık yokluğuna;
Otuz yıl özledik günler geceler boyu...
Annemi sana getirdim baba,dindi özlemin.
Sevdiğine kavuştun,huzur içinde uyu...
Tanışmamış olsaydık bilmeseydi beni
Sevmeseydi geçip gitseydi görüp de
Ve ben vurulmasaydım ellerıne
Ressam olmasaydı yapsatçı olsaydı örneğin
Çiğli çöplüğüne dikip dursaydı siteleri
Ya ben yargıç olsaydım adliyede
Uzaklaşmak istedim o şehirden
Akşamlarından sokaklarından evlerinden
Kalmak alışmak demekti sayrılığa
Alışmaksa ölüme yatmak
Hazır değilim ölüme sana alışamam
************‘Sen hâl-i dilin söylemesen nola Fuzûlî
************ İl fehm kılur çâk-i giribânunu görgec’
*********************************************FUZÛLÎ***
* ************ (Ey Fuzûlî sen gönlünün hâlini söylemesen de halk,
************ * yakanın parçalandığını görünce bunu anlar)
Sensizlik denizinde kırık bir dal gibiyim
Suya düşmüş kurumuş kopmuş hayat damarım
Silinmeden gözümde yaşamanın çizgisi
Senden bir can umarım senden bir can umarım
Kırk yıllık karımsın
Beni hiç anlamadın
Bu sabah
Köşedeki kestane kebapçıya anlattım projemi
Cahil ama uyanık adam
Hemen anladı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!