Vatan sevdası özünde
Her an Ata’nın izinde
Hisse almalı sözünde
Dilsizlerin dili ozan
Kötülüğe boyun eğmez
Sözün sohbetini eder terbiye,
Dilde kusur etmez ozan dediğin.
Usulü erkanda rağbet harbiye,
Dilde kusur etmez ozan dediğin.
İnsanı mahkeme bilmektir esas,
Gümüş karası tutar yas
Her soyluluk altına has
Altın tutar o tutmaz pas
Yakuttur ozanın sözü
Terakkinin tuğrasıdır
Soyumuz sorarsan evveliyattan
Ulu çınarlardan soy sürmüşüz biz
Ruhsati,Pir Sultan,Yunus Emreden
El almış,el vermiş huy görmüşüz biz
Hisse almış Çırakmanın sözünden
Beşikten mezara uzayan yolda
Bir cemre gönlüme düşsün diyorum
Yaprağım büyüsün yeşersin dalda
Mutluluğu cana açsın diyorum
Bitmesin kararım kararlılığım
Her gün içi şer dolusu kör şişe,
Ar düşmüş elinden kırılmış beşe,
Yığıldığı kuytu yerdir bir köşe,
Kör kütük yaşamak marifet sanki.
Kendini anlatır her hali harap,
Olmam kimsenin huyunda
Kimsenin dümen suyunda
Oynamam böyle oyunda
O tarakta bezim olmaz
Hiç sevmem yalan sözleri
şairi şair eden,
acılardır.
Acılara belenir, tuzlanır,
acıyla pişer
o önce halkının
bilim sofrasında lezzet
Vicdanından uzaklaşan her kimse
Merhamete kurşun sıkmış demektir
İçinde öldürmüş insanlığını
Halkın nazarından düşmüş demektir
Namertçe her şeye olmuşsa kadir
Bakmak günah bakma derler gözüme
Yeşil gözler kurşun atar izime
Allah bir çift vermişse de özüme
Başımı belâya sokar gözlerim
Eğri baksam eğri derler nazarlar
Sevgili ilhami hocam,Ustam,Ozanım,Can Dostum.
Çırağın olabilmek bile bence onurum olurdu.
Kimseye yaslanmadan
Ona buna seslenmeden
Emeğiyle yaşamıştır
Haram lokma beslenmeden.
Demekten başka bir şey bırakmamış güzel dostların yazdıkları yazılarda bizlerin de yerine.
ortak bir candost yüreğin sarması bu
çok güzel anlatım
düz yazıdada varsın can insan yaşadıklarını anlatması yazı diliyle daha bir başka özel güzellik.
sevgiler yüreğinin saflığı gibi hep çağlasın dizelerin anlatımların.
sevgli dostumuz İlhami'yede dost saygısevgiler.ikinizi ...
HARAMİ DERE 1
Bu günüm yaşadığım diğer günlere hiç benzemiyordu. O gün yürüdüğüm yollar da ayağıma batan çakıl taşları canimi acıtıyordu. Kim bilir, belki de bana öyle geliyordu.
Sabahın ilk ışıklarında deniz dalgasına yansıyan yakamozlar eşliğinde bir kaç balık teknesi ve balıkçı olta ...