Yirmili yaşlardı; karşıma çıktı
Taht kurdu gönlüme hep gidee gele
Çok güleryüzlüydü eli açıktı;
Duygu denizime o'ydu iskele
Benimle ağlardı bağrı yanıktı
Ağrına gitmezdi verdiğim çile
Her daim hazır ve hep uyanıktı
Kafiye taşırdı uyusam bile
Ne öfkeli ne de kaşı çatıktı
Kağıda meftundu, kaleme köle
Her dizesi Anzer; özel katıktı
Gıptayla bakmaya sebeptim ele
Sesini alınca çıkmazdım evden
Ne köye giderdim ne halam gile
Kaçmazdı ödevden zorlu görevden
Yeter ki köz olsun bir de nargile
Her misafir için hazır mutfaktı
Gelirken imgeyle doluydu file
Üç çeşit mahluka epey uzaktı;
Zalime, haine bir de gafile
Sabırsız olsam da, dişini sıktı
Az barıştırmadı talihim ile
Son kavgam ardından yüzü asıktı
Merak meşruydu da... sormak nafile
Gamlı anlarıma hep o tanıktı
Kirpiğim naçardı gözümde göle
Islak mendilimden o bile bıktı
Âhımla tutuşan hasretti küle
Bir yağmur ertesi gök bulanıktı
Bahtımdı bu sefer dokunan zile
Haberi gözümde barajı yıktı
Bahtım da... ilham da kapıldı sele
Neyleyim şimdi ben canlardan ırak
Ruhumda hergün çığ, hergün zelzele
Şeytan fısıldıyor; kalemi bırak!
Karşı koyabilmek! Zor bir mesele...
Kayıt Tarihi : 14.3.2023 14:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!