dünya kaç kez yıkıldı üzerime, kaç kez altında kaldım. dipsiz kuyuları sarsan monolog cümlelerle boşuna değildi çırpınışlarım. kaybolduğum felsefe bozuntularında kendimi kurşuna dizdim ve bir intihar dönemecinden yeniden başladı hayat.
“bilincin gereğinden fazlası hastalıktır hem de tam anlamıyla bir hastalık” diyen dostoyevski’yle şizofreniyi oynadım. kimi zaman karamazov oldum; alyoşa kadar masum, ivan kadar bulanık, dimitri gibi serkeş, pavloviç gibi kösnü düşüncelerle küstahça keşmekeş bir yaşam sürdüm.
kördüğüm
raskolnikov’ca suçlar işleniyorken her sabah, her akşam “yeraltı-ndan notlar” düşüyor manşetlere. dostoyevski’yi intihar ettiler, yaşamak suç oldu, cezaları paraya çevirttiler kapitalistçe.
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik




kardeşim şiirlerini çok beğendim yazmaya devam inşaallah kib yunus gördü
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta