İleride Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

İleride

Dünyadaki yaşamları tanıdıkça küçülüyorum
Hâlbuki kendime ait dünyayı ne çok büyütmüştüm
Bazen bencilliğim ayyuka çıkmış, dünya benim demiştim
Düşlerim, düşüncelerim, hayallerimle, dünyama girmiştim

İnsanları tanıdıkça, insanlık denizinin bir damlasıydım
Düşünceleri, yaşamları tanıdıkça, yaşam denizinde bir dalgaydım
İnançları tanıdıkça, inançlar sokağında yalnızdım

Yanlışlara la (hayır) dediğimden bugüne, yalnızları oynuyordum
Çelişkilere, ikiyüzlülüklere hayır dediğimde ayrılıkçı sayılıyordum
İkilemlere (sekülerliğe) karşı çıktıkça ikiye çıkamıyordum

Dünya maddeleşmeyle sarsılırken
İnsanlar çıkarlarına taparken
Yalancı Tanrı’lar yeryüzünde dolaşırken

Lâ diyerek hata mı etmiştim
Bende çoğunluk gibi gücün karşısında eğilmeli miydim?
Haydi, alkışlayın dediklerinde, düşünmeden alkışlamalı mıydım?
Çıkarına kafayı bozanların dümenlerine uymalı mıydım?
Televizyonların karşısına çıkıp beyin yıkayanlara kanmalı mıydım?

Günün modası efendim, artık hayatımızı Tanrı’ya göre kurmuyoruz
Kendi aklımızla, bilimimizle, aydın, çağdaş olarak yol alıyoruz
Yeryüzünde kendimize Yaratıcıdan başka Tanrı’lar uyduruyoruz

Tamam da, Tanrı’nın hangi sözünü yanlış bulmuştuk ki?
Kulların neyini hayatımızın kesin doğruları saymıştık ki?

İnanan kulların yanlışlarını, Tanrı’ya mal etmek adalet mi?
Çıkarların peşinde hırsların peşinden gitmek, saygı sevgi mi?

Anlamadığım tek şey, hatasızlığı kabul edilen Tanrı varken
Kullar hatalarıyla insanları deneme tahtalarına döndürülmüşken
İnsanları, akıllarına, çıkarlarına göre yönetenler, her gün insanları kandırırken
Bugün dediklerini, yarın inkâr ederek, duruma göre fırıldak gibi dönerlerken

İnsanın hala, yine de en doğrusu insanın Tanrı’ya uymadan yaşamasıdır demesine
Kendi hayatını, toplum hayatını her gün yanlışlarıyla doldururken, en iyisi bu demesine

Ne yazık ki aklım almıyor
Bu söylemlerle gerçekler bir bir eriyor

Mesela; diyorlar ki laiklik en iyisi
Anlamıyorum neyi doğru, neyi iyi?

İnsan için laik olmak, Tanrı’sız düşünmek değil mi?
Siyasal yönetimler için laik olmak, yönetimi Tanrı’sızlara / ateistlere vermek değil mi?

Tanrı’nın sözleri, hükümleri, toplumda geçmezlik laiklik değil mi?
Laiklik adına, topluma sadece Tanrı’yla inatlaşanların görüşleri hâkim değil mi?

Böyle bir tutum toplumda bölücülük değil mi?
Sadece Tanrı’ya aykırı insanların görüşlerine değer vermek tarafgirlik değil mi?

Hiç akıl alıyor mu?
Tanrı’ya inanmayanların sözleri gerçek, doğru sayılacak
Tanrı’nın sözleri, yalan sayılıp, karanlıklar içinde boğulacak
İnsanlar çıkarlarıyla birbirinin haklarına saldıracak
Ortalıkta atı alan Üsküdar’ı geçip, her şeyi satın alacak
Toplum yaşamda gerçek adaleti bulamayacak
Gerçek adaleti Tanrı’nın hesabına bırakacak

Yani bu mu şimdi çağlık, modernlik, insanlık?
Aydınlıkta olabilir mi insan yaşıyorken böyle karışıklık?

Günün modası insana bakınız
İnançlarındaki çelişkileri sayınız

Bir yandan Tanrı’ya inat yaşam sürmeye çalışıyor
Diğer yandan kendini Müslüman sayıyor
En doğru, en çağdaş din İslam’dır diye sayıklıyor

İnsana sormazlar mı?
İnsan en doğru, en çağdaş dini hayatından kovar mı?
Bende Müslüman’ım derken, inananları gerici sayar mı?

Aklım bazen sorguluyor bunları
Sorgular aklıma geldikçe, toplum basıyor karabasanları
Yasalar sıralıyor cezalarını

Bir sorgusuzluk hâkim toplumda, insanlarda
Sorgusuzca kabuller, çelişkiler var yaşamında

İnançsızların sözleri hükümran olurken toplumda
İnançlıların sözleri geçmezse toplumda
Eşitlik ve adaletten söz edilebilir mi yasalarda?

Gerçek nedir adalet sorgusunda?
Gerçek, sadece gerçekleri yaşamaksa hayatta
Yanılgısız Tanrı’nın sözleri niçin yok hayatta?
Niçin yanılgılarıyla ayyuka insanlar egemen toplumda?

Anlayabilir değilim ben bunları
Ayırdım artık çelişkilerden inançları

Çelişkiler sizin olsun dedim çelişiklere
Her şeyi işine geldiği gibi düşünen, söyleyenlere

Belki; çelişkilerini aydınlık sayanlar vardır
Belki; akli yanılgılarını, yorumlarını çağdaşlık sayanlar vardır

Bilemem onları, bildiğim tek şey, adalet gerçeklerdedir
Gerçekler ise, çelişkilerden, yanılgılardan, keşkilerden ötededir

Öyle sanıyorum ki,
Çağın insanında var bir şeyler, duyguları ikilemli

Seyredin Müslüman’a kızmış, Tanrı’sına küsmüşleri
Tanrı’sının doğrusu varken, yanılgılarının peşine düşmüşleri

İnsan her gün aklıyla bin yaşarken
Aklıyla yaşadıklarına bin pişmanlık duyarken
Çelişik fikirleriyle, yasalarıyla insanların hayatıyla oynarken

Karanlığı aydınlık zannedip, aklını karanlığa terk etmiş
Karanlığına, aydınlık, çağdaşlık, modernlik, akılcılık demiş

Peki, netice ne?
Çıkar değirmenlerinde insanlık öğütülmekte
Modern yaşamlarda, fuhuş, içki, sorumsuzluk insanı yok etmekte
Hemen herkes çıkarcılıktan, rüşvetten, adaletsizlikten şikâyette
Liberal kapitalist düzende, sermayedarlarla, sendikalarla emekçiler ezilmekte
Ezilenlerin haklarını aradıklarını iddia edenler, havayla ortalıkta gezinmekte
Her biri bohem yaşamlarda, maddenin karşısında kar gibi erimekte
Bir özlem, insanlar kaybolan saygının, paylaşımın, sevginin peşinde
Bütün bu olanların, çıkara endeksli akılların düzeni olduğunu bilmekte

Ve insanlar, yine de en iyisi bu demekte
Bir türlü Tanrı’sının sözlerini dinlememekte
Sürekli yanlışlıklar, pişmanlıklar içinde debelenmekte

Allah akıl fikir versin, ne diyebilirim ki?
İnsana çelişkileri, keşkileri, kimlik, kişilik olmuş ne yazık ki

Bakın siyasetçiler bağırıyor
Ey vatandaş gel diye çağırıyor

Verin vergilerinizi, köşeleri dönelim
Verin oylarınızı, tepenize binelim

En iyi rejim budur değil mi?
Haydi, alkışlayın yalanları, gerçek bu değil mi?

İşte en büyük çelişki
Hemen herkes şikâyetçi
Ama hemen herkes tepeye gelip çıkar sağlama yarışında sanki

Hâlbuki Tanrı ne diyor
Çelişkide, yalanda, ikiyüzlülükte iman yok diyor,
Çelişiklerde, ikiyüzlülerde, yalancılarda Müslümanlık yok diyor

Peki; çelişik, ikiyüzlüye, sol, solcudur mu diyor?
Peki; çelişik, ikiyüzlüye, ateizm, ateist mi diyor?
Peki; çelişik, ikiyüzlüye, insanlık, insan mı diyor?

Ama gün, ikiyüzlü, çelişik, Müslümanlarla, solcularla, ateistlerle, insanlarla dolu ne yazık ki
Lâ dedim hepsine, ayrıldım onlardan, çekildim kendi köşeme, benim köşem en iyisi
Varsın desinler, sen yalnızları oynuyorsun, böyle olmaz ki
Hesabım kendime, insanlığıma, çelişkilerden ötesi adalet değil mi?

Yarın, çıkar dünyasında insanlar birbirini yiyecek
Yarın, yasalar çıldıracak, birbirini bitirecek
Mahkemeler dolup taşacak, dosyalara zaman yetmeyecek
Çıkarcılar insanların tepesine binip, kahkahalarla gülecek
Onları tepelerine çıkaran insanlar, her gün şikâyet edecek
Oy verip alkışlayanlar, sonra ellerimiz kırılsın diyecek
Birileri “böyle gelmiş böyle gider” hiçbir şey değişmez hükmünü verecek
Aydınlar çıkıp, en çağdaş düzen budur diye gürleyecek
Birileri de düzenin arkasındayız, daima destekleyeceğiz diyecek

Kusura bakmayın ben yoğum böyle bir oyunun içinde
Çokluğunuz, çağdaşlığınız, aydınlığınız sizin olsun, ben kalayım geride
Ama bilirim ki, çelişkisiz düşüncelerim, daima çelişkilerden öte, ileride

19.10.2010 - İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 19.10.2010 06:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Adem Uysal
    Adem Uysal

    1970'li yıllarda lise öğrencileri aralarında münazara yapıyor. haşa Allah var mı yok mu diye. bu konuyu veren de hiç şüphesiz öğretmenleri.. daha yeni, 15-20 yıl önce bir TV proğramında açık oturum seyediyorum. katılımcılardan birisi Allah deyince, öteki karıştırma onu bu işe, dursun durduğu yerde gibi bir şeyler söyledi.
    kutluyorum.

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan



    Şiir,çoğu kez geniş bir perspektiften bakmaya olanak sağlayan büyük bir pencereden ayrıksı değildir.
    Şiirin içindeki ayrıntıları algıladıkça bunu daha iyi kanıksadığımı düşünüyorum.

    Kutlarım Efendim.Dolu dolu bir şiirdi.
    İlgiyle okudum.


    Erdemle.

    Cevap Yaz
  • Muhiddin Ateş
    Muhiddin Ateş

    Paylaşım için teşekkürler

    Cevap Yaz
  • Ayşe Yarman Öztekin
    Ayşe Yarman Öztekin

    Anlamlı, düşündürücü paylaşıma teşekkürlerimle.
    Esen kalın.

    Cevap Yaz
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe

    Çivi yerinden oynayınca...Sonrası devanlı gıcırtılı sesler, ayak altında oynayan zemin, anlamını yitiren bakışlar, paslanmaya yüz tutan yürekler...ve kuşku ve sevgisizlik...Herkesin kendi sığınağında saklanması çözüm olmasa da...

    Kutluyorum sayın Mehmet Çoban.....

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (12)

Mehmet Çoban