ikindi güneşinin peşinde yürürken
gece olmuş farkında değilim eyşan
elimde kör bir ışık akıyorum karanlığa
pervin yıldızı gibi
yağız atların çoşkusu var içimde
bir ağlar bir gülerim bu fukara gönül elinden
çoğalır çürür içimde kalbin mor sümbüllü çağı
kedere düşer hüzünlere yelken açar gözlerim
bazen de sonbaharın gül bahçesine döner
sarı kavruk dudağı
ben böyleyim işte eyşan
keskin dilli zirvelerin perişan gezgini
gezer tozarım dağ bayır konacak bir dal bulamam
kırılırım güneşe bükülürüm aya terkeder yıldızlar beni
yalnız bir ağacım kırıcı poyrazlar paralar dalımı budağımı
peyderpey ufalanırım
burulur boynum avazımda tonlarca ebabil
kan kusar gıkım çıkmaz eyşan
kendi çığlığıma
gömülürüm
ben buyum işte eyşan
yalnız bir kurt kızıl pençesinde öten bir kartal
yürürüm karlı buzlu yollarda uçarım mai göklerde
bilirim gam esvabı ağırdır çekse de beni diplere bataklara
yine de yılmam silkinirim ağzı alev kusan ejderler gibi
yolar saçlarımı felek yıkılır kalkarım kader elinden
yine de off! demem
inletme beni üzme
ben bıkkın misafirin - ben yaban gülün gurbet kuşun
söyletme beni eyşan ağlatma
ağlatmasana
severim senin buğday yüzünü çimen gözlerini
kardelen döken sarı saçlarını ama yine de kalamam
uyut beni uyut!
bu çılgın ruhun ağırlığını çekme
bırak beni eyşan bırak! özgürlüğün dalgakıran öfkesine
un ufak etsin meteorlar yıldız kasırgaları yaksın tenini
eritsin hücrelerini arzın sıcaklığı
uğurla beni eyşan
beyaz zambaklarla sarı çiğdemlerle
uğurla bir şafak vakti tan ağarmadan öpücüklerle gülücüklerle
bir sevgiliyi uğurlar gibi ömürlük sevdayla
hasretle ilelebet yolculuğa
başka dünyalarda başka rüyalarda
yine anaç toprakların sıcağında kavuşuruz güneşlenen sevinçlerle
doyulmaz arzularımızla yedi veren hücrelerimizde renk renk açarız
can ruha kavuşur koklaşırız kelebekler gibi
hasret dediğin nedir ki...
öptüm eyşan
öptüm...
04022024
12:40
Kayıt Tarihi : 5.2.2024 00:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kendimle
teşekkürler
TÜM YORUMLAR (2)