İlbilge Tonyukuk Şiirleri - Şair İlbilge ...

0

TAKİPÇİ

İlbilge Tonyukuk

Zaman, sarp bir uçurumdur; kıyısında hayatın anlamını sorguladığımız ama hiçlikten bir türlü kurtulamadığımız.
Zaman, çıkışı olmayan bir tüneldir; oyuncak trenlerimizin enkazını çocukluk gözyaşlarıyla ıslatıp masumiyetin cenaze töreninde onları gönlümüzün derinliklerine gömdüğümüz.
Zaman, uçsuz bucaksız okyanustur; hayallerimizi gerçeğin acı veren dev dalgalarına terk etmenin hüznünü benliğimizin en gizli köşelerinde duyumsadığımız.
Not:Üff! Amma da karamsar şeyler yazdım. Aslında ben böyle birisi değilim.

Devamını Oku
İlbilge Tonyukuk

UZAKLARI YAKIN ET, GEL ARTIK!

Kırık kalemimin gözyaşlarıyla ıslandı yalnızlık şatomun duvarları. Kanayan yüreğimin kan kırmızısı ateşini giyerken yitik düşlerimin silueti; kanadı kırılmış bir kuşun resmini çizdi aşk aynasına Leonardo Da Vinci ruhum. Uzakları yakın et; gel artık!

Sensizliğin dayanılmaz karanlığında müebbet aşka mahkûm olmuş çilekeş kalbim sevda şarkılarının notalarını hücresinin duvarına yazdı, kanayan parmaklarıyla. Feryadı yükselirken mutsuzluktan şikâyet eden bestekâr gönlümün, umut sokağında yankılandı seni çağıran türkülerimin hazin nağmeleri. Uzakları yakın et; gel artık!

Devamını Oku
İlbilge Tonyukuk

Şiir, gök kuşağının yedi rengini çocuk gülüşlerinde aramaktır.

Şiir, Anka kuşunun kanadında uçsuz bucaksız gökyüzünü seyre dalmaktır.

Şiir, evrenin kutsallığını eşsiz kar tanelerinde görebilmektir.

Devamını Oku
İlbilge Tonyukuk

Tarihin büyüsünü hissetmek istiyorum benliğimin senli sayfalarında gezgin düşlerimi avutmak için… Eski konağın tozlu sofalarındaki kırık aynalara akseden geçmiş zamanların gizemli öykülerini hasretle anarken geleceğin gizemli girdabında…
Semaver sıcaklığında peri masallarının tadına varmak istiyorum Alice Harikalar Diyarı’nı Alaaddin’in uçan halısına binerek ziyaret etme hayallerini geride bırakan çocukluğumla barışarak…
El yazması kitapların kokusunu duyumsamak istiyorum, kütüphanelerin serin loşluğunda; yalnızlık iklimine ihanet eden düşlerimle barışarak…

Devamını Oku
İlbilge Tonyukuk

Sevgili günlük,
Kalabalıklar içinde yalnızlık çekiyorum bugünlerde. Çokluklar içinde tekliğin, gündüzün içinde gecenin, beyazın içinde siyahın dayanılamaz sancısını çekiyor yüreğim doğumunu bekleyen güneşin sabırsızlığında. Fırtına öncesi denizin durgunluğunu yaşayan ruhumu en sadık dostum olan kırık kalemim teselli edebiliyor. Dümeni oluyor kalemim ruhumun derinliklerinden damlayan cümlelerimin. Sözcüklerimi duygu denizinde mavi yolculuğa çıkarıyor, bir o yandan bir o yana savurarak. Acı, hüzün, yalnızlık ve keder dalgalarında çalkalanan bilincimden şu cümleler dökülüyor:
“Yalnızlık elbisemi giydim üstüme doğar doğmaz. Terzim oldu hüzün, nefes aldığım her dakika. Yitik zamanlardan elemler biçerken gecenin karanlığını giydirmek için kaybolan hayallerime, gözyaşı makasıyla kesti mutluluk kırıntılarımı. İhanet iğnesiyle deldi, aşk acısı çeken yüreğimi.”
Ruhumdaki duygu fırtınası dinebilecek mi dinginliğe hasret gönlümü avutmak için? Ne zaman yalnızlık elbisemi çıkarıp mutluluk ve huzur elbisesini giyebileceğim? Ne zaman aşk acısı çeken yüreğim yaşayacak vuslatı?

Devamını Oku
İlbilge Tonyukuk

Şu an yağmur yağıyor İstanbul'da. Mis gibi toprak kokusu sarıyor tüm hücrelerimi. Doğanın eşsiz müziğini dinliyorum seni düşünerek. Yere düşen yağmur damlaları bana seni hatırlatıyorlar. Sanki gönlüme düşüyorlar birer birer. Gönlüm bu damlalarla yıkanıyor huzurla, mutlulukla. Günlük sıkıntılardan uzaklaşıp yepyeni bir dünyaya adım atıyorum her bir yağmur damlasıyla.

Yağmur damlalarıyla konuşuyorum ve onlara diyorum ki: 'Ey damlalar! Aşkıma selam gönderin benden ve ona kendisini dünyalar kadar sevdiğimi söyleyin. Korkmayın, korkmayın! O sizin dilinizden anlar. Çünkü doğanın ve aşkın dilini çok iyi bilir. Büyük bir ihtimalle şimdi uyuyordur bebekler gibi. Artık uyandığında söylersiniz selamımı.'

Belki birazdan güneş yüzünü gösterecek ve bana gülümseyecek. Gökkuşağının renk cümbüşü saracak İstanbul semalarını. Gökkuşağını seyredeceğim tutkuyla. Hatta çocukça bir çılgınlık yapıp altından geçmeye çalışacağım. Eğer bunu başarabilirsem Kaf dağına yolculuk yapacağım Anka kuşunun kanatlarına binerek. Oraya vardığımda masal kahramanlarıyla tanışacağım, onlara senden bahsedeceğim ve âbı-hayat iksirini isteyeceğim onlardan senin için. Birlikte bir plân yapıp devden o suyu çalacağız bin bir güçlükle. Senin sevgin bize yardım edecek en çaresiz anlarımızda. Sonunda bunu başaracağız. Dönüşte sihirli merdivenle gökyüzüne tırmanıp yıldızlardan yardım isteyeceğim. Onlar beni yeryüzüne indirecekler güvenle. Devden çaldığımız âbı-hayatı sana armağan edeceğim sevgimi sunarak. Çünkü içimdeki sen'in sonsuza dek yaşaması benim en büyük dileğimdir Allah'tan.

Devamını Oku
İlbilge Tonyukuk

Çocuk gülüşlerinin ardında saklıdır düşler ülkesinin son hazineleri. “Açıl susam açıl! ” diyen Ali Baba ve Kırk Haramiler’in sihrine kapıl da tüm ganimetleri al ve git artık!
Mavi yolculuğa çıkan “Umut Gemisi”nin Nuh tufanına yakalanmasını istemiyorsan rotanı Ümit Burnu’na çevir ve hayallerim hatırına git artık!
Elişi kâğıtlarından kedi merdiveni yapan anılarımın, devler ülkesinde mahsur kalmaması uğruna ardına bakmadan git artık!
En dipsiz mutsuzlukların karanlığından tan vaktinin neşesine hicret etmek üzere buruk hayal kırıklıklarını terk ederek git artık!
Uzak diyarların gizemine kapıl da farklı ufuklardaki güneşin doğumunu izlemek için karanlıklardan sıyrıl ve git artık!
Yakınların huzursuz saatlerinden uzakların huzurlu iklimine yolculuk yapmak isteyen düşlerinin esans arayışlarına kulak ver ve git artık!

Devamını Oku
İlbilge Tonyukuk

Menekşe gözlerinde özgürlük şarkıları besteledim, zamanın tutsaklığından kurtulmak istercesine...Sonsuzluk notalarını kalbime yazdım, gönlümün esaret zincirlerini kırarcasına...

Menekşe gözlerinde mutluluk resimleri çizdim, yalnızlığın hüznünü kovarcasına... Fırça darbelerimi güvercin kanadında sakladım, engin ufuklarda uçururcasına...

Menekşe gözlerinde serüven öyküleri kurguladım, yaşamın tekdüzeliğinden kaçarcasına... Kahramanlarımın sesleri yankılandı kulaklarımda, benliğimin en gizli kalmış köşelerine sinercesine...

Devamını Oku
İlbilge Tonyukuk

Sensizliğin hain kışını yaşıyorum sıcak yaz günlerinde. Kutup rüzgârları esiyor durmaksızın. Donuyorum.

Tutunacak dal arıyor serçe ruhum. Kanat çırpıyor umutsuzca gökyüzüne. Anılarının özlem kırıntılarıyla beslenmek istiyor. Yaşarken ölmek, varken yok olmak, yeşilken sararıp solmak istemiyor.

Sevginin sıcak iklimini özlüyor, sıla hasreti çeken bir sürgün gibi. Hayallerinin kucaklayıcı rahatlığına kavuşmak, anılarıyla baş başa olmak… Heyhat! Bunların gerçekleşemeyeceğini bilmenin acısını; idamını bekleyen bir mahkûmun umutsuzluğunu iliklerinde hissediyor ve daha çok donuyor. Dondurucu beyazlığa müebbet hapsolmanın siyah hüznünü yaşıyor kederle.

Devamını Oku
İlbilge Tonyukuk

Mutluluğun cenaze törenindeki labirentte kaybettim düşlerimi, ruhum karanlıklar ülkesindeyken. Sisler çıkmazındaki yüreğim gözyaşlarımdan kedi merdiveni yaptı, içimdeki çocuğu avutmak için. Heyhat! Sen yoktun! Sadece görüntünle vardın. Zaten sen hiç olmadın ki. Lunapark aynalarındaki bir yanılsamaydın sadece.
The Beatles’ın “Sarı Denizaltı”sında yitirdim benliğimin sevda şarkılarını. Müzisyen yanım yalnızlıklar okyanusunda boğuldu göz göre göre. İmdat çığlıklarım martıların çığlıklarına karıştı. Sen yoktun!
Zamanın girift dehlizlerinde kaybettim yaşamın gizemini. Sihrini çaldıran bir büyücünün çaresizliğindeki kalbim gözlerindeki ışıltıyı aradı. Yine sen yoktun! Ne zaman oldun ki!

Devamını Oku