Benden uzaklığını bastırıyorum göğsüme
Kaç kilometreye dayanabilirsin
Biçare, hudutsuz ve ağır ağır
Huzmelere varıyor gözlerim
Kaç geceyi tahayyül ve tahammülle geçirebilirsin
Biçare, hudutsuz ve ağır ağır
Kubben gözleri yırtan, kalplerde farklı teşekkül eden halde
Sulha doğrulan silahlar acıtır Bilal-i Habeşi seslerini de
İçlerindeki karanlıklarının derilerine yansımamış gizliliği
Öfkeyle teessüf ettiren Müslüman sineleri
Özlem ve umutla kat-kat neşriyatlar
Hangi sebep yazdırıyor tükenmek bilmeyen sözcükleri
İlmek ilmek işlemek renkleri
Düşen iki yaprak: Biat eden mizad ve sürur gibi
Şiirde ahsâs hasadı, sanatta tabiatın yansıyışı sanki
Işıl ışıl görmek yıldızlarda sineni
Duyduğum çift laf: Biat eden mizah ve huzur gibi
Bir zûhre yıldızı
Ve bir lem’a belirdi gökte
Zûhre sendin, beliren ben
Gökte varlığın, hûzme eden
Süzülen ışıktı benliğinden
Hatrı sayılır bir ruh
Uğrar her gece benliğime, iliklerime
Yokluğu daha da var oluyor içimde, her gece
Ne anlatır bu gece benliğime
Ruhum, dalga dalga büyür
Bir yük oldun gönlüme
Ancak senle hafifler
Gelmezsen baki kalır
Senden gelen kalsın ömrümde
Ya senden bana kalanlar?
O şehrin büyüsü ruhuma zuhur eden
Zuhur eden yapısı kalbime
Zuhur eden kalbime sen
Gözlerimle izlediğim sayfalar
Sözcükler satırlara durdu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!