Il de la Cite'de Yıldızsız ve Silik Bir Gece
Tek başıma geceler bağlıyor rahatlığımı sicim sicim
Bağlıyor
Bir kesik gerek, kurtar beni bağımızı kesmeden
Mumlarımı yak, dolayalım tehditkar karanlığı titrek aydınlığa
Ayaza çalan dudaklarda öpmekler kayar, üşüyor tebessüm
Ve sırra kadın basan ayaklarında bir nasır, somurtkandan hallice
Bereketsiz sözler hasada düşman
Ceketimde bir avuç darı, dökülmez başıma
Ekmeğim terden beslenir, kalem teri kapkara
Tekerime çomak saplı fakat bu yuvarlanış da neyin nesi
Gündüz ve gecenin yaygarası gibi
Adını desturla anarım bir çiçeğin, koparmayı bırak koklaması dahi haram
Yalnızca bakmak var biraz da olsa kavlıyor yaram
Kabarık günahlar, köpük köpük kızıl dalgalar
Şeytan taşlayan günahlar, aşık o iblise
Oysa sevilen taşlar her daim, seven ağlar
Hangimiz suçlanan, hangimiz taşlayan,yok nihai bir karar
Bekleyişlere çarptırıldık, boş bekleyişlere
Karar verirdik beraber beraate ve ölümlere
Ne de güzel öldürmüşüz seni ve beni
Değirmenlerin rüzgarı katledişi gibi
Ortayı ikiye bölerim mizansız
İtham ağır basıyor oysa kanatlı.
Kim demiş affedilmek dilendiğimi
Affetmeyin beni zira affetmek unutmanın kardeşi
Unutmayın beni ve saçtığım gülüşü.
Ya bu dünyayı seçecektim kalp kırıp
Ya Tanrı'dan isteyecektim hakkımı haykırıp
Boyun eğdim, kabul ettim yokluğu
El edişler ya da işmar dağınık dikkatimi toplamaz
Il de la Cite'te bir soprano kadar
Vasiyetlerim geçmişe, çoktan yerine gelmiş meğer
Kudurmak üzere kirli tırnaklar salyalı
Bakışları kemiren cılız kurtlar bu şöleni kutlar
Ne akçeler saymıştım güneşe doğurmadı ışık yüzüme
Ne de nur yüzüyle güldü ay bana herhangi bir gece
Bir yangın... Kükürt kokusu altında bir mühür
Eros tahtında görünce beni, üzüntüden büzülür
Pastel boyalı bir otel aşkla çalışır ışığı
Mobil aşklarsa bataryalara mahkum çevirin dinamoları her yan karanlık
Ya da kısın şu fısıltıyı göremiyorum Truvayı ne de atı
Boş duvarların kuşattığı odada uzanıyor karanlık
Mumları yak, dolayalım tehditkar karanlığı titrek aydınlığa
Ve tutuştur şu buz tutan yalnızlığımızı yağan kara inat
Geceyi uyuturum sabahtan güneşle beraber
Silik bir gece bir kadının eteğinden kayıyor yıldızca
Titremekli ayağındaki halhal ve belindeki koca kurdele
Doldu Il de la Cite'te bir gece bavulunu toplayıp
Çarşaflar yeni bir adamı beklemeye başlamış bile
Merdivenler su dökmüyor gidenin ardından
Giden ise ağlar kahrından ve de aşkından.
Mehmet Koçan
Kayıt Tarihi : 10.1.2019 21:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!