Alışığım ikrarsız düşlerin arsız aşk ateşini yazmalara....
Hırsız gecelerin yorgun yokuşunu,
Talan duyguların yara yara kanayışını,
Öksüz gülüşlerin mermer dişlerinin sökülüşünü,
Ağlayan kuşların tek tek vuruluşunu,
Kızıl şafağın iniltilerle kavruluşunu,
..... ve bu şiirle anlatacağım bu aşkın ilahını...
Katil bakışlarınla kâtip hallerimi okuyacaksın...
Duyuyor musun sevgili,
Seni liyakat nişanı gibi takmışım yürek burcuma,
Duy beni, duy !!
Bu sana yazdığım hasret ile vuslat vurgunum...
Eyy mecrasını kaybetmiş beyaz gül,
Eyy göz bahçemi süsleyen sümbüllü ödül,
Eyy sesinde sarhoş olduğum aymaz bülbül,
Biliyor muydun gülüşlerinin bir ömrü çaldığını, gidişlerinin dilimin cılız kaburgalarını kırdığını...
Açık bir mushaftır sana olan ağrılarım, öfkelerim,
Katil bakışlarına kâtip hallerim...
Ay sancısıdır sensizliğim, sessizliğim
Güneş tutulmasıdır yalnızlığım ve ateşin alası.
Anla yahu bir o kadar da sevecendir yalnızlığım...
Duyuyor musun sevgili,
Duy beni, duy !!
Bu sana yazdığım hasret ile vuslat vurgunum...
Kayıt Tarihi : 26.2.2024 21:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!