Dömüşü olmayan bir yolculuk benimkisi,
hani gitme kal desen yüreğini avucuna koyup
bana uzatsan...
Tek başına kalmış savaş cocuklarının sesi gibi
titresede sesin, ne olur bana gitme kal deme
Sen olmayınca çıplak kalır içimdeki imge dağları
Darmadağın olur yüreğimin kuytu köşeleri
Ben bu rüyayla nasıl uyuyayım şimdi?
Ben çapraz asmışım gözlerimin aynasına yüreğimin fişşekliğini
şimdi yangın mavisi yüreğimde,
beynimde bir eşkiya gezinmekte! ..
...eyLem...
Ben yüzüne gömüldüm
gırtlağıma kadar maviliğine batmışım.
kaç gecedir ben sen olmuşum da
uykularım, şafaklarım, sabahlarım olmuşsun
Gözlerin, sözlerin geçiyor aklımdan
İstesem de seni atamam
Atsam da içimi satamam
İyisimi al içimi git başımdan
Başını öne eğmiş yolculuklara
valizler biriktiriyorum
içleri düşlerimle dopdolu
Yaşamın bir döneminde durup rüzgara baktım,
ekin ekmeyi unutan ellerimi gördüm.
uzun bir kış mevsiminden sonra, ilk güneşi görüpte tomurcuğunu açan çiçek...
Ve...
dedimki kendime, bu budalaya ne olduysa
olacaktır bana da...
Gözlerin karadeniz gibi yeşil, her tonunda
ruhun karadeniz gibi mavinin en kuyusunda
gözlerinde nefes alıyorum
ruhunda yaşıyorum ama sen uzaktasın.
Burçak...
İkarusun yanık kanatlarında sözlerim
Ki rahlesinde tutuştu maviler
Ağıtlar yaktım geçitsiz koyakların alazlı eşkıya diliyle
Künyem kazınmış
Asılmış gözlerimin burcuna yedi tepenin lanetli yaftası
Cehennem göklerde bir yıldız kadar yalnız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!