İçi dışı kin olan bir internet balonu
Almasın Bismillâh’ı öfke saçan ağzına.
Kıçı dönük aygaz tüp kokutur tüm salonu
Kendini usta sanır, kelam verir fırına
------Gök Oğuz benim boyum, ağzına alma onu
------Behey sidikli zarif, mor sitenin son donu
------İçi dışı kin olan bir internet balonu
Senin gibi dümbükten iğreniyor kafiye
Doldur boşalt metodun, eskilerden çal ve çırp
Şeytana gerek yok ki, varken salak Safiye
Meydandasın dön oyna, arada bir gözün kırp
------'Yoksa zatınız mıdır'son tangocu hafiye?
------Zavallı manzumeci, ey Ozan Tuhafiye
------Senin gibi dümbükten iğreniyor kafiye
Saçını, bıyığını söyle neden boyarsın?
Levanten sana benzer, aynaya bak da anla.
Moskofun kini sende, Stalin’e ayarsın
Bir benzerin bulunmaz, gazeteye ilânla
-------Bre alçaktan alçak, vallahi bir hıyarsın
------Diliyorum Rabb’imden, beynini virüs sarsın
------Saçını, bıyığını söyle neden boyarsın?
İnternetin bülbülü, orda burda danseden
Arada bir küfreden, küfrünü şiir sanır
Biliyorum davacı toprakta Ceddin deden
Al sana bir manzume, herkes sana inanır?
------Söyleyin bu koyunu kimdir böylesi güden
------Hamamda mı kayboldu kulağında ki küpen?
------İnternetin bülbülü, orda burda danseden
Edebiyat edeptir, zerresi sende yoktur
Yaşa, varol, alkışlar; bu üç sözü bilirsin
Bir afet-i suzansın, çare bulamaz doktur
Zorla kitap satarsın, heybe gözü bilirsin
-------Siteler arasında atıyorsun daim tur
-------Bizim dergâh sen gibi nicesini okutur,
-------Edebiyat edeptir, zerresi sende yoktur.
Kırmızılar mı giydin, pek de güzel olmuşsun? !
Azcık boyun kısa ya, idare edeceksin
Halin neydi dün gece, sararıp da solmuşsun
Bu öfke bu kin ile, nereye gideceksin?
------Ceylana saldırmanın çaresini bulmuşsun
------Bundan böyle meşhursun, ekrana çık dul’muşsun
------Kırmızılar mı giydin, pek de güzel olmuşsun
Ey otlaklar koyunu, uydur uydur söyle git
Niye topallıyorsun, saldırı sanat mıdır?
Sanal denen âlemin yakasında duran bit
Övünmek adetindir, bre marmelât, çıtır.
------Sahte kahramanların türküsü sana ait
------Yedi gök üstündeki yedi yer buna şahit
------Ey otlaklar koyunu, uydur uydur söyle git
Soyumu soruyorsun, ata binen soydanım
Ankara Elmadağlı, Oğuzlar kayı boyu
Bayrağımın üstünde duruyor daha kanım
Bırak gayri civanım, efelenme, goy goy’u
------Davar olan bilemez, gül’dür gönül sultanım
------Tarihlerin dilinde söyleniyor destanım
------Soyumu soruyorsun, ata binen soydanım
Şimdi bu manzumeye şiir mi diyorsunuz?
Kıçını döndüğün halk, gülüyor halinize
Gülü ot mu sandınız, ondan mı yiyorsunuz?
Hangi arı iğnesi dokundu dilinize?
------Bir sen kaldın muhalif, manzumeci ey nursuz!
------Şirretinle yaşa dur, internette onursuz
------Şimdi bu manzumeye şiir mi diyorsunuz?
Her kıtana bir kıta cevap yazmak çok kolay
Söylediğin her sözü sana ikram ederim
Sayemde ünlü oldun, işte hakikat, olay
Kusura kalma çocuk, oku, öğren gel derim
------Şiir dersi vereyim, sana da gelecek ay
------Bu Ceylan gardaşından, şekersiz demli bir çay
-----Her kıtana bir kıta cevap yazmak çok kolay
Ceylanî
Mustafa CeylanKayıt Tarihi : 8.10.2010 19:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kutlarım.
Güçlü kalem gücünü ispat etmiş böylece...artsın eksilmesin bu kalemin gücü.
TÜM YORUMLAR (4)