Manzaram görmelik
Penceresiz odada.
Dilime dolanan bir yalnızlık,
Şimdi tam ucunda.
Mehtabı doğurdu bulutlar,
dünyaya topraktan girdim bir 87 yazı
galibalar keşkeye dönüşene kadar yaşarım
fırtana kopmayı unuttu denizin uykusu ağır
sıradaki dalga senin için gelsin balım (kıyamam)
güneşinki tutulma değil benimkisi yanında
Seni seviyorum, ama bazen daha çok,
Radyoda şarkımızın bazen çalması gibi.
Gurbetten bazen gelir mektup,
Bazen konuyor serçeler dallara.
Bir anne bazen döver çocuğunu,
Orta doğu gibi karışıktım,
Ön yargılarımla barışıktım,
Dalgalara aşıktım,
Yalpalardım, alışıktım.
Bana göre sen kutsaldın,
elimde eski bir fener
ay ışığı arıyorum dolaşırken geceleri
yeteri kadar sarhoşum
yürüyorum, gölgeme dolaşırken ayaklarım
senin kapsülün olsa yokluğunda hapı yutsam
Gittiğin gün rüzgarlıydı hava
bir taksi cevirdim dedim ki
şu rüzgarı takip et
Takip et bu bitki örtüsünden
çoktan çıktı sevgilim
hangi mevsimi yaşıyor acaba oralarda Tanrım
Genetiği bozuk sevgiler,
çarpık kentleşen ego tatmin ihtiyaçları
ve de suratına vurulmuş bir çocuğun kulağında çınlayan
tokatçasına sert bir histir bu hıçkırıkların sebebi.
o damla gözünden akmayı hak etmiştir işte o zaman.
Karşına yaz çıkana dek
Düz gidersen güz biter
Şu rüzgarı takip et
sonbaharın koynundaki
o son sarı yaprak
düşmekle meşgul şuan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!