karşılıklı söylenip söyleşiyorduk bir bir
sözümüz nefsimizden sanki divan-ı kebir
herkes sıra bekliyor sussun diye öteki
firavuni bir eda sıra gelsin yeterki
sözü alan başlıyor tek bildiği laf takır
gerindiği yerinden firengilik takınır
dünyalık Beni ile başlayan tüm cümleler
isyan etti edecek dilindeki hücreler
hep Benlerle yoğrulmuş sanki bedenin
onunda dili olsa inan olur sövenin
ar ette bari biraz sus ahmak adam
söylediğin sözünde zerrece yok YARADAN
Ne sana nede bana düşmez lisan ile
anlatılmak istenen sonsuzlarca kelime
SUSMAK SUSMAK DERİN DERİNCE SUSMAK
BELKİ BUDUR ALEMİ KISMİDE OLSA YAZMAK
Derdimizin dermanı o mukaddes kitapta
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta