İklimsel Platonik Sevişler

Erdal Keskin
80

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İklimsel Platonik Sevişler

Zorundalığımdı eğitim
Gereğiyse;
Kapısına bırakılmamla başlayan yetim bir yurt hayatı
Sömestrler önemsiz olsa da serçe yüreğim iple çekerdi
Köyde geçirilecek uzun yaz tatillerini

Uzun olsa da yaz tatili
Tek bildiğim
Yaşadığım aşkın platoniklikten bir adım öte gitmeyeceği,
Gerçeğiydi
Yaz tatili için köye gelmemle
Platonik bir aşkla onu yaylaya uğurlamam arasında
Üç - beş günlük bir süre olurdu
Ya da hiç olmazdı…

Kına kızılı saçlarının örgüleri
Yeşil yaşmağının altından omuzlarına salınırdı
Usta bir ressamın fırçasından yaratılmış
Bulgur bulgur bakan kapkara gözleri
Kırık kanatlı bir kumru gibi
Güvensiz bakışlarla hep önüne bakardı
Bense, yarattığım her fırsatla onlara bakardım

Orta rakımlı çığır yayla yollarına düştüğünde
Payam ağaçlarının tepelerinden onu hicranla uğurlamam
Bitişi oluyordu iklimsel ve platonik bir aşkın başlangıcının
Ve bu aşk
Hep böyle sürüp gitti…

Zamanın akışı dururmuş meğer
Bir kere görebilmişsem onu eğer

Rüzgârları dövdüğümdenmiş meğer
O gittiğinde ağlamışsa gökler eğer

Soğuktan serçe parmaklarım çatlarmış meğer
Payam ağaçlarından yolunu gözlemişsem eğer

“Artık güneşin iklimlerimi aydınlatmadığı, ilköğretim dönemleriminse çoktan atlatıldığı, sensiz yaşayıp kaybolduğum ve asla hatırlanmayacak bir zamandan sana yazıyorum. Seni arayan kelimelerim; zamanın aksında bir tokat olup yüzüme vuruyor. Ben; zamanın kötülüklerine meydan okumaya çalışan bir Don Kişot, salladıkça mızrağı kendi yüreğine saplanan. Anasının çeşit çeşit yemekler ettiği, evinin tek variyeti olan bir çuval unu hiç eksik olmayan. Dillenmez ki şu ezik yürek; sana “beni” yazsın, beni “sana” haykırsın…”

Gittin gideli “Aslı” kokmaz ki şu dağlar
“Kerem” olmuşum bu dünyaya ne fayda

Bir yır
Çağrıldıkça eriyen
Bir günışığı
Doğduğunda kahır veren
Bir Şair
Mısraladıkça tükenen…


21/09/2014

Erdal Keskin
Kayıt Tarihi : 21.9.2014 13:32:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Erdal Keskin