adamakıllı bir rüzgar esse
bir kanatlı kainat uçsa içimden
insanların gözlerine
gökyüzülerine doğru
ellerimden kılcal kederler boşaltsam
acının bin uçurum boyuna
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
halim hal değil şair...
bir teknem olsa ,binsem üstüne,bir tek insan yüzü görmeden okyanusun ortasındaki bir kibrit çöpüne varana kadar
bağırsam bağırsam bağırsam... bağırsam....
ve ağlasam çocuklar gibi
ayıp olmaz değil mi....
olursa da olsun..........
Bir zamanlar 'MAVERA' isimli bir dergimiz vardı, kadim okuyucusu ve tekipçisiydim, her şiirde bana ayrı bir ufuk açılır, her şairle kendimce yarışmak isterdim taki onlar gibi yazana dek. Ama olmadı Ne Cahit Zarifoğlu, Ne Erdem Beyazit gibi şiir yazabildim ama onları hep okudum......o güzel satırları özledim. Birden yukarıda okuduğum şiir bana o güzel günleri ve o güzel insanları hatırlattı.....' Yedi güzel adam ' şimdi nerededir acaba......Bu dünyadan göçenlere Allahtan rahmet Takipçilerine yeni ufuklar....tebrikler dostum Şiiriniz bir harikaydı. Bekir Tolu
Tebrikler güzel bir serbest olmuş
Şiir güzeildi gerçekten sıkı bir şiirdi haza şiirdi...Bir ara bir sendeleme olsa da sonra yeniden toparlanıyor...'Asyadan gel asyadan've 'savaş çkıar hır çıkar'gibi bir iki mısraya sanki yabancı bir el dokunmuş gibi... Naçizane, bana göre üstteki dizelere uzaktan gazel okunmuş gibi bir durum hasıl olmuş...Diğer kısımlarından büyük haz duyup takdirle okudum; emeğinize gönlünüze sağlık, tebrikler; yazıp paylaştığınız bu güzel şiir için teşekkürler...
adamakıllı bir şiir yazılır bir gün..ve günün sebebi oluverir..muhteşem anlatımlı bu özel şiir saygılarımla beraber antolojimde...
ellerimden kılcal kederler boşaltsam
acının bin uçurum boyuna
kanyonlara mor çiçeklere
açların nefes kokularına doğru
................................................kimi zaman
günün dolgun memelerinden
bir ikindi sağsan
bir mağlubu emzirsen
bir aşka kol kanat gersen
daha ilkel olsan
baltalasan balçık bulaşık zihnini
...........................................her zaman
şiir okuttuğun için çok çok teşekkürler
Elif gibi dimdik durana...
insandan kadın, insandan adam olana....
kalp dumanlandığında anılacaktır!
Şiir , insan ve alem yörüngesinde geziniyorken ikiZ yörüngeli bir hal karşısında sarsıyor,sarsılıyor..
adam akıllı bir rüzgar esse
dağıtsa içimin gazellerini
katsa hüznün tozunu
kalbimin dumanına
Anlamlı, düşündürücü; tebrikler. 10 pan+ant. Sevgiyle.
herkesin değişiktir ikizzaman düşünceleri..gerçeğe dönüşebilseydi düşünceler yeryüzü yaşanası bir dünya olsaydı...
Bu şiir ile ilgili 68 tane yorum bulunmakta