Gece olunca mıdır bilinmez içimde sana karşı bir nefret başlıyor hep.
Sonra saçmalama diyorum kendime saçmalama ne nefreti?
Hayatımı yakıp yıkmış olsan da, içimde ne varsa sevgiye dair alıp gitmiş olsan da.
Ben sana en fazla hasret başlatırım içimde, hep özlemlerin en güzeliyle getiririm seni aklıma, olmayacak ama işte olacakmış gibi düşlerim hep hayal kurmak parasız nasıl olsa.
Bu ara en sık yaptığım şey, şafak sökene kadar vicdan muhasebesi yapmak.
Neyi eksik yaptım, neyi yanlış yaptım, eksik mi sevdim?
Cevabını bulamıyorum emin ol sen gittin gideli ne yaptığımı anlamak için her gece kendimle kavga ediyorum ama yok bulamıyorum.
Haykırmak istiyorum avazım çıktığı kadar neden diye.
İşte kader de bu ya ben avazım çıktığı kadar susuyorum.
Sanki o yollar sadece sen yürü diye var olmuşcasına yürüyüşünü özledim.
O salıncakta süzülüp gülümsemeni.
Kar yağarken bana gıcık gıcık kartopu atmanı özledim.
Özledim işte...
Ve cevabını bulamadığım o sorularla boğulacağım günü bekliyorum içten içe.
Nasıl ölürüm gerçekten merak ediyorum.
Bir park kenarında sızmış bir halde mi?
Yoksa kapının önünde gözleri yaşlı bir ceset şeklinde mi?
Yada bir kurşunun beynimde ahenkle dans etmesiyle mi?
Bilmiyorum.
Bildiğim tek bir şey var.
Ha sensizlik ha ölüm ikisi de bir!
Kayıt Tarihi : 3.6.2018 03:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!