İkindi Sarhoşlukları 1

Baharlansa da, çiçeklense de
ve hatta türkülense de
kelepçeli bir sevmeye kalem kırılıyor
sinsi kahkahasında hasretin…
Sessiz bu fırtına,
dalgası vuruyor yüreğime ezgin bir gel-gitin,
voltasında çıldırırken suskunluğun…
Kabaran düşlerim örseleniyor esrik bir ikindide..
Yetmiyor sevgili, yetmiyor
bu körebe sancının yapay kanamaları
ve içimin en iklimsiz coğrafyasında
birikiyor göz yaşlarım yeniden.
Yeniden terkedilmiş bir liman gecesine karanlıklaşıyorum,
görmüyor musun köreldiğimi
ince bir tebessüme bile…
Kayboluyorum,
renkleri soluyor koşar adım gelmelerin,
avuçlarımda gül yarası,
diken kanıyor terli bir hicazlanmada…
Halbuki rüzgarları kıskandıracak,
şubatı terletecek bir sarılma düşlüyordum
ama işte gözlerimde ağustos ayazlanmış,
gerçeğin hayale öldürücü tokatı,
bir adamın sil baştan filizlenen çürümüş yalnızlığı…

Sevdasını hayattan saklayan,
kendi soğuğunda üşütecek tenini
ve gözlerin namlusu ıskalamayacak avını…
Uykusuzluk her daim söyleyecek,
aşk affetmez korkağını…