Anlaşılmak zorunda olan bir bulut çizmek
Mecbur bırakılmak bir şiire
Ağlayan yeşil mi yeşil gözde yüzmek
Böyle sarılıyorum kalbime
Bak dilek asmalı bu gün güneşe
Kızılır mı artık sana adın senin neşe
Koca kalkan yıkılır üstüme
Yoksa bir masal anlatır yağmur
Eritir buzları dağlar kaplar beni de
Ne satırlara gülmeli ne bir sahil görmeli
Sevmeli haykırışları da ömürde
Bakmayın bana öyle gidemem bu gün
Kalacaksa kalmalı arkadakiler üzgün
Öl demeyin bana can çıkmaz bu gün
Bir gün ışık gibi doğdun içimde
Varşovaya da ezan seslenir
En erken ben kapatırım geceyi sisler içinde
Kıbrıs semalarına Ateşler eklenir
Koca deniz boğul ki aksine uzansız su
Ne bir lokma geçer gönül hançeri bu
Aldanmam yeşil yapraklara veda çünkü bu
Annesiz kalmış gibiyim gün bu ulu mu ulu
Devirme cihanı demeyin rüzgara
Sizin ayrılıklardan anladığınız bu mu
Ne ruhsuz ki bende teselli bulur anıtlar
Ey şehirleri kandıran seyyahlar
Ayna bulun mermer lahitler kadar
Kendime bakacağım ve göreceğim
Karakalemle mi çizilmiş Atlantise doğru hatlar
Güzel olmak sayendi güzeldi melek ceylan
Bana su iç demeyin asla olmaz
Ağladım çünkü denizi bulan ırmaklar kadar
Unutulmuş olan acıdır buhar tüter karşıdan
Yanar toroslar kurşun geçer ki har yanar
Sevinç var gibi niye çalar davullar
Kim rüya olur şimdi söyleyin kim beyazı anlar
Kes başını demeyin krallara iman var yürek var
İnme can yükseklerden gayri aşağı
Anlıyorum aşağıda ne vuslat ne canan var
Yalnız yine yalnızdır ne mana ne lüzum arar!
Kayıt Tarihi : 17.11.2007 06:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!