İkinci Baharı Yaşayanlar…(Kendi makalele ...

“İkinci baharı yaşıyorum ben
Gel benim sevgilim oluver şimdi
Başını omzuma koyuver şimdi
Aşkını kalbimde sara, saklaya
Gel benim sevgilim oluver şimdi

İkinci baharı yaşıyorum ben
Gel benim sevgilim oluver şimdi “

Biliyorum, sevgili okuyucularım. Üstte yazdığım şarkı sözünü okuyunca, “Nereden icap etti, bu şarkı sözünü yazmak? “ diye, düşünenleriniz mutlaka olmuştur. Özellikle böyle bir giriş yapmayı arzuladım. Tabii bunu yapmak için, birkaç nedenim de vardı. Nedenlerimden biri, “ YAŞLILAR HAFTASI” içinde, eski adıyla Hilmi Fırat Yaşlılar Huzur evini ziyarete gitmiştik. Orada yeni yapılmış binayı dolaşıp gördüğümde, çok etkilenmiş, binanın yapımında, o hale gelişinde, büyük emeği geçen sayın DİLEK YAVUZYILMAZ hanımefendi kardeşime ve ekibine, memnuniyetimi dile getiren bir makale yazacağıma dair söz vermiş olmamdır. Üzülerek, Dilek Yavuzyılmaz şahsında, ekibine, gecikmeli de olsa özürlerimi belirtip, verilmiş sözümü yerine getirmiş olma düşüncemdir. Seçim çalışmaları içine giren o günlerde, çok istememe rağmen, yoğun çalışmalarımız nedeniyle zaman bulup, bu makalemi yazamamıştım. Bugün, bu sözümü gecikmeli de olsa yerine getiriyorum.
Bir başka nedenim; yeni uyum yasalarıyla Kamu kuruluşlarındaki derneklerin isimleri değiştirilmesi nedeniyle bu huzur evimizin adı da değiştirilip, “ İKİNCİ BAHAR, YAŞLILAR DAYANIŞMA, YARDIMLAŞMA EVİ” şekline çevrildi. Belki, tam adını belirtmekte yanlışlık yapmış olabilirim ama, “İKİNCİ BAHARI” kesin. Bir yerlere not etmiştim ama bulamadım. Aklımda kalanı bu…Yukarıda sözlerinin bir kısmını verdiğim şarkı da, bu huzur evimizin “Özel şarkısı” gibi kabul edilmiş, kanaatimce. Benim de, çok sevdiğim şarkılardan biri. Onun için, o şarkı sözleriyle yazıma giriş yaptım. HEPSİNDEN ÖNEMLİSİ; sizlerin asıl dikkatinizi çekmek istediğim, bir husus var. Bu yeni yapılan binaya lütfen bir zaman ayırarak, mutlaka ziyaret ediniz. Bize anlatılanlara ve gördüklerimize göre, huzur evimizin bu yeni binası, Türkiye genelinde aklımda kaldığına göre, eğer yanılmıyorsam, “İKİNCİ YA DA BİRİNCİ” durumda olan, modern projeli, uygar ölçüler ve hijyenik yapıya sahip süper nitelikte bir bina. Fakat, sizlerin, halkın gözünden uzakta kalmış, belki de bilinmeyen yüce amaçlarla yapılmış, birçok eksikleriyle sizlerin el uzatıp, sahip çıkmanızı bekliyor.
Binanın zemin katı; değerli Dilek Yavuzyılmaz ve ekibinin üstün, zorlu ve azimli çalışmalarıyla ancak tamamlanıp, hizmete sunulabilmiş…Diğer iki katı ise; yalnızca kapı kasaları takılıp boyanarak bırakılmış. Tek ve iki kişilik odalar halinde dizayn edilen odalarda, kapı penceresinden tutunda, her şeye ihtiyaç var. Birer veya ikişer kişilik odalardan her hangi birini, gücünüz nispetinde yaptırmak suretiyle, veya diğer ihtiyaçlarının bir kısmını yaptırmak, karşılamak suretiyle katkıda bulunabilirsiniz. Söke’miz her konuda gani gönüllü ve hayırseverliği ile her zaman ön safta yer almadı mı? Orada otuz kişiye yakın yaşlımız yaşıyor…Onlar, bizim insanlarımız, bizim yaşlılarımız. Onlara biz yardım eli uzatmazsak, kim gelip ilgilenecek, söyler misiniz.? Bizlerin de yarın ne olacağı belli mi?
Ben Sökelime güveniyorum…Sizler, her zorluğu başarabilecek, bugüne kadar yaptığınız gibi daha nice güzellikleri başarabilecek, öze ve değerlere sahipsiniz. Bu bir gerçek…Söke’de bunun çok örnekleri var. Haydi, burada da büyüklüğünüzü gösteriniz.

“ Başını omzuma koyuver şimdi
İkinci baharı yaşıyorum ben
Gel benim sevgilim oluver şimdi”