Bir masal, şarkı gibi aşkımız.
Sevdalar ülkesine yelken açan.
İki isim vardı o ülkede;
Gönül ateşi sen ve
Gümüş bakışlı ben.
Leyla ile Mecnun yani.
Özlemle yanarken içimiz
Bir tatlı buse gönderirdik
Hicranla dolu yüreklerimize.
Sonra koşardık usanmadan
Heryer kızıla boyanana dek...
Öyleki sarp yokuşları aşardık.
Bitmeyen, sonu gelmeyen yol gibi
Bizim şarkımız.
Asla tükenmeyecek olan.
Ne geceler, ne gündüzler
Seni doyasıya yaşamaya yetmiyordu.
Ergüvan ağaçları bizim için açar
Ve bizim şarkımızı söylerlerdi.
Bizim şarkımız 'ikinci bahar'
'İkinci bahar yaşıyor ömrüm...'
Bu bizim şarkımız ey sevgili!
Umutları, sevinçleri, kor olan yüreklerimizi
Dinledikçe alevlendiren.
Sağnak olarak yağsada üzerimize
Hicranlar, ayrılıklar, hazinler...
Söndüremez, susturamaz şarkımızı
Daha bir alevlendirirdi.
Zira ülfet sarmıştı ruhlarımızı
Adeta ışığını veriyordu içimize.
Bu yüzden 'Ay yüzlü güzel'
Ve dilinde tatlı bir nağme;
'İkinci bahar' oluyordum.
Birbirimize mübtela, yaran idik.
Dağınık tüm halleri bertaraf ediyor
Hayat yolunu bulan biz;
Gökler dolusu ışık saçıyorduk
Yüreklerimize, yüreklere...
Kayıt Tarihi : 31.10.2006 19:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!