İkinci Açılım Çözülme Süreci Adeta Dağ F ...

Türkçe de bir deyim var; dağ fare doğurdu diye. Tam bugünler için söylenmiş bir deyim gibi yerli yerine oturdu.

Bebek katili bir teröristin muhatap alındığı süreçte dağ fare doğurdu sırtında yumurta küfesi taşımak adına toplumdan gizli bir niyeti dayatanlar ise darmadağın oldular.

Terör örgütü hukuksuz bir suç olduğu için kendisini fesh etsin muhatap alalım kurucu önderi gelsin mecliste konuşsun arka niyeti sorunlu bir başlangıçtı.

Bugün terör örgütünün silah bırakmasını bırakın koşullar öne süren bir aymazlık içine girmiş olduğunu gördüler.

Suriye'de ki yapı bebek katili teröristi tanımıyor bile.

Çünkü terör kılık ve isim değişikliği yapmakta asala ermeni terör örgütünün devamı olduğunu bildikleri halde bilmemezlikten gelenler emperyalizmin tuzağına ikinci açılım ve çözülme tuzağına düştüler.

Hem de çok güvendikleri bir peşmerge aşireti teröristin bile içeriden aldığı destekle dünyaya rezil oldular.

Bunu bile yüzlerine gözlerine bulaştırmak istediler.

İç içleri bakanının bir kaç tane yardımcısı varmış her biri ayrı bir iç işleri bakanı gibi davranıyormuş.

Devletin içi çürümüş adeta.

Siz bu haliniz ile ancak bir bebek katili terörist tarafından yönetiliyor duruma düşürülerek bitirildiniz.

Uyarı dinlememek büyük bedeller ödetir.

Her sorun döner dolaşır ekonomi de kilitlenir. Emperyalizmin de projesi doğal kaynak talanı yapmak adına değil mi?

3 Kasım 2002 tarihinde emperyalizm arkanda biz varız dediler onlarda babalar gibi satarak başladılar yıkmaya, talan etmeye.

Ne zeytin ağacı bıraktılar ne de ekilebilir bir tarım alanı veya tarım alanına ekim gücü olan çiftçi.

İthalat ile küresel soyguncu ülkelerin çiftçilerini ticaret yapan vekilleri zengin olsun diye desteklediler.

Türk köylüsüne ve çiftçisine ihtiyaç yok dediler.

Paramız var ki diyerek toplumun da geliri yeterli gibi göstererek tüketim kültürü pompalandı geliri yeterli olmayan küresel soyguncu tefecilerin ve yerli işbirlikçi kodaman tefecilerin yasal tefecilik yapan bankalarına müşteri seviyesine layık görüldü ve pas edildi insanımız.

Yurttaşlığı unutan toplum siyasete biat ve itaat ile soyguncu tefecilere müşteri seviyesine layık görülerek soyuldu.

Siyasetin geliri vergiye yüzde yüze yakın zamlar yapılıyor iken sermaye kârından hiçbir fedakarlık etmeden Türk ulusunu soymaya devam ediyor.

Biraz daha zorlasalar tüm ülke insanının gelir düzeyini asgari ücret düzeyine indirmeyi başaracaklar.

Türk ulusunun sorunu terör değil.

Ekonomik soygundur. Öncelik terör değildir. Mesele yeniden tek yetkiyi seçtirelim meselesi olunca terör örgütü kıymete bindi. Sanki halkın temsilcisi terör örgütü gibi davranış biçimi bunları bitirdi.

Kamu malı hırsızlığı ekonomisine son verilmeden bu ülkede kimseye huzur gelmez.

Nasıl sattılar ise öylede geri alacaklar.

Yapamıyorlar ise yapan gelecek.

Artık buradan kaçış yok.

O zaman adama sorarlar on yıl biz daha fazla neden soyulduk?

Mobbing Bank Türk Fırtınası kitabı on yıl önce bu gidişatın yıkım getireceği konusunda sermaye ve siyaset ortaklığına muhtıra vererek boşuna mı kozmik devrim geliyor dedi.

Karşı ters yönde yine emperyalizm ile iş tutarak 15 Temmuz da yetkiyi tek yetki olarak buradan çıkış tuzağına yine aynı yerin arkanda biz varız ile düştüler.

Pandemi tuzağı ve sonrasında yüksek yaşam pahalılığı yine küresel soyguncu tefecilerin bir üretimi soygun olarak başlatıldı.

Meşruiyet almak için gittiler ve bu tuzak hazırlandı. Başka çare yok.

Kendi yanlışını kabul edecek ve özelleştirmeler doğru değildi diyecekler, doğal kaynakları maden ruhsatlarını ucuza satmak yerine katma değeri yüksek üretimi kendimiz yapmalıyız.

Şirk düzeni kârı alır küresel soyguncu tefecilerin ülkelerine kaçar.

İnşaat firmaları Küresel merkezlere sürekli kaynak aktarıyor.

Köprü yol hastahane sözleşmeleri ile ilgili sorunlarda İngiliz mahkemeleri yetkilidir ne anlama geliyor bugün anlamak zorunda herkes. Yarın bu sözleşmeler ne tür sorunlar çıkartacak göreceğiz.

Şapka düştü ve kel göründü.

🔹Önder Karaçay 🔹