Bir gül yaprağı düştü deryaya.
Artık sesine açılan bir gemiyim.
Aşkın iksirini içtiğim günden beri,
aşamayacağım engel,
çıkamayacağım zirve yok derim.
Hem bir başkasıyla gülerken aynı mıyım?
Hissettiğim her duyguyla iç içe,
kuşların özgürlüğüne bile talibim.
Çünkü gördüm, her solgun bitkide bir güzellik varmış.
Aşkı yüklenip omuzlarıma,
sonsuzluğun perdelerini aralayıp, yıldızlara baktım.
Benim olan ne varsa ikimize ayırdım.
Çift kişilik veranda salıncağımı mesela…
Bir serçe kanadı misali özgürce,
yan yana, iç içe sallanalım.
Derya fırtınalıymış,
gökyüzü bulutluymuş kime ne.
Varlığın bir soluk arası…
Herkesin bir ömür arayıpta bulamadığı.
Tevazu sahibi bir toprağı bilirdim.
Her şeyi olmasına rağmen hiçbir şey olmamayı seçer.
Dağların yüce doruklarından, vadilere kadar…
Bir dokunuşla başlar, bir sarılma ile coşar.
Ama bugün ama yarın,
senin gibi sessiz ve derinden işler.
Hangi rotayı seçersek seçelim,
sıralamaya göre gidelim.
Önce saygı, sonra sevgi diyelim.
Toprak gibi Karadeniz gibi olalım.
Karadeniz gibi...
Kayıt Tarihi : 3.9.2023 19:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
beğeni ile okudum
dilinize sağlık
TÜM YORUMLAR (1)