Bazen günü kurtarmanın sevincini, bazen gününüzü gün etmenin heyecanını, bazen de gününüzü heder etmenin ızdırabını mı yaşarsınız?
Sonuç ne olursa olsun iyisiyle kötüsüyle bir gün bitmiştir artık sizin için. Yeni bir güne kavuşmanın heyecanı ile gecenin sessiz ve ıssız karanlıklarına bırakırsınız kendinizi.
Acaba “Yarın bugünden daha mutlu ve umutlu bir dünyaya mı yelken açacağım? ” diye düşünür müsünüz kendi kendinize?
Ya da “Bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın” diyerek, etliye sütlüye karışmamayı hesap ederek bana neci bir mantığa bürünmeyi mi yeğlersiniz?
Bilesiniz ki, ikilemlerle dolu bir hayatın her evresinde bana neci ve bahaneci cümleler hakim olur. Ben! Ben! Diye ayyuka çıkmış bir bencillik kaplar tüm bedenleri.
İkilemlerden kurtulabilmenin yolu ise bencillik duygularını törpülemek ve ayaklar altına almaktan geçer.
İkilemlerle dolu bir hayat anlamlı durmamaktadır. Anlamsızlığı içine alan ne tür yaklaşım varsa hep aklen ve kalben ikileme düşmekten kaynaklanmaktadır.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
bu güzel çalışma için tebriklerimi sunuyorum. değerli bir yazıydı.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta