An gelir akar zaman
İki zil arasında
An gelir nefes yetmez
Yeterince ilgilenseniz çocuklar
İnanın ikaz gerekmez
Hayat kitaplarda değil
Kazın ayağı başka
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgi olmasa katlanılmaz onlara ...canları sağolsun,hayat yolları açık olsun hepsinin...Öğretmenlere ise sabır ve kolaylıklar...kutluyorum.
Söz tükenmek bilmiyor...
Zamanı kavrama ve giz'i çözme yolunda öncü rol üstlenen misyondan birazcık ironi..
Şiirin finalindeki sorgu özelden genele ulaşan bir sorunsalı mercek altına alıyordu.
İlgiyle okudum şiiri.
Derin düşündüm ...
Kutluyorum Dost ÖZDEMİR'i.
Günaydın öğretmenim...Şirin başlığı bile içimi titretti.Dersinizin olduğu gün erkenden kalkıp,duş,özenli bir traş,güzel bir giysi ve telaşla fırlamak evden ve sınıf..Günaydın arkadaşlar....Günaydın Hocaammmm!
Bunları yaşamak ne güzel değil mi öğretmenim..
Bir belgesel gibi şiiriniz,havada kalan eliniz hep şiirler yazsın..Şair eli tokat atamaz...Kurban olam tebeşir tutan ellere...Kutluyorum...
Saygılar...
ÖRNEK BİR EĞİTİMCİ...VE GÜZEL BİR ÖZELEŞTİRİ...KEYİFLİ BİR ANLATIM...YÜREĞİNİZE VE EMEĞİNİZE SAĞLIK...KUTLARIM...ANT+10
Hocam bu günlerde sizin şiirleri ihmal ettim, beni gülümsettiniz. Saygılar
Gülümseyerek okudum şirinizi,güzel dizelerdi.
Saygımla
An gelir akar zaman
İki zil arasında,
An gelir nefes yetmez! ...tşk.şaire..etkili bir giriş. ve güzel bir şiir ..
zil çaldı her zaman..iki zil arasında
ne adam olabildim nede bi koca başlı adam ..
bu gidişlede olamam ki..
ne hızır kuvvet takımı
nede bi ''dengeligüç valisi??..''
ben se iki zil arasında kaldım...
ziller arasında kalakaldım..
tam da ziller bizim için çalarken...
tam içindeyiz zillerin..
ne yapacağım ki??
Sevgiler Hiç Eksilmesin
Meslek içi anılarınızdan bir bölümünü bizimle paylaşmanız çok güzeldi,Teşekkürler sayın hocam.
Biraz görebilseniz geleceği,
Şımarır mısınız hiç
Arkadaş arkasında
Ya da
Uyur musunuz
Sınıfın ortasında! ..
İşte, böyle bir ortamda
Boşalıverir sinirlerim.
Tam kolum kalkacakken
Nedense kıyamam size;
Birden döner kürsüye,
Sonra derim:
/Hep birazcık ilgisiz değil miyiz,
Bu kızgınlık niye? ../
Müthiş bir final,halen tedrisatta olanların mutlaka okuması gereken harika bir şiir ya da başlı başına bir ders.Kutluyorum.Tam puan ve de saygılar sunuyorum..........................HŞT
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta