%%%%%%İki Yüz Elli Gram Zeytin Düşü%%%%%%

Gece düğümledi yine tüm sacıları boğazıma,
Uyurum; bir düş bozar en güzel anımı,
Sabahlara masallar anlatırlar,
ne dedigini bilmez canavarlar...
Sabahları uzak kılar bu yedi canlılar,
Kalkarım oturdugum yerden;
bir sigara, sonra bir sigara daha cam kenarında,
sokakta ki itlere inat-lan(?)
Bir masal anlatırlar şuursuzlar,
kendini bilmez yaramaz çocuklar,
Karabasanlar basar odamı,
ben bir mum aydınlığında,
bağırıp çağırmaya ne hacet, bir ben, bir o baş başayız zaten,
..................
........................
Hayalim de belirirler bazen,
hani tam karşımda oturuyorlar sanki,
yemin ederler seviyoruz diye,
gözlerimi yummamı beklerlerken...
Ah onlar; iki ayak iki el iki bacak, bir beyinsizler....
Bir kâgıt parçasını sevenler,
Dinsizler...
Ah o beni bilmez beyefendiler,
Daha kimleri, kimleri yiyecekler,
Boyunlarına astıkları renkli medeniyet tasmasıyla haberler de bana gülerler,
ee.... sonra gece tabii düğümler tüm sancılarını boğazıma.
Uyurum ruyama da girerler,
uyanırım utanmadan aklıma düşerler,
sabah zor olur tabii sonra
iki yüz elli gram zeytin, bir dilim beyaz peynir düşü aklımda,
para yeterse ekmek arası hepsi sonra,
onlar da kahvaltı beyenmezler sofra da,
..................
...................
.....................
..........................
O çok bilmiş, az okumuş yönetmenler;
masallarınız sinemalara düştü,
yazan siz, oynayan biz, aglanacak filme gülen siz,
AH AH SİZİ GİDİLER ahh.........