İki adam yürüyordu
Boylu boyunca bir uzun cadde yolunda
Bir silah vardı ortada
Bir de dağları ters çevirmeye kor yürek
Sırtlarında kolları sallanan deri ceket
Ellerinde her derde bir çekiş bir tesbih
Yürüyorlardı vuslatı yıkmaya
Bu çağın firavunları çok kahpeydi ama
Yürek hazırdı kaltaklığa cani bir infaza
Yeter ki şerefimiz yaşasın ardımızdan
Biz koşarak yürürüz acı ölüm yoluna
Korkmak mı asla girmedi damarımıza
Bizler ellerinde kor ateşleri söndürenler
Bizler eyüpten ödünç sabrı taşıyan
Yeseviden öğütlerle yaşıyan yusufiyeliler
Çileyi en iyi biz bilirdik
Zindanlarda kaç geceler devirdik
Kaç yıldızı infaz ettikte gökyüzü düşmanımız
Bizler acıyı iyi bilirdik
Kaybetmeyi en ücra köşelerde
Yalnız başımıza öğrendik
Artık iki adam değil iki devdik
Biz ölüme yürürken de birdik
Cadde boyu herkes tersimize yürüyordu
Biz nefesimizle dağıtıyorduk üstümüze gelen kalabalığı
Herkes düşmandı bize
Olsa ne yazar ölüm zaten az ötede
Bir ramak yanımızda sevda dururken
Biz bir ölüme cezb olmuştuk
Ne kadar sevmiştik ölümü
Çıkardık belimizden dayıdan yadigar silahı
Bir şarjörü yıkılan ümitler şerefine sağa sola
Vurguna bozguna dağıttık
Ama herkes kadar bizde suçluyduk
Ölüme biz mi oruçluyduk
Bekleyin ki bilin bizi
Görün ki en şanlı son kimdedir
Üzerimize örttüğünüz gazeteler bir trajedi masalı değil
Bir efsanenin kefenidir
Okunmayan dualarımız bizim zırhımız
Ölünce damlalara isyan eden sevgili acımız
İki serseri böyle ölmüştü işte
Öyle umarsız öyle saltanat vari
Öyle şanlı bir son
Böyle güzel bir hatıra bırakmışlardı yaşama
Artlarından söylenmeliydi bu son söz
Belkide yılgınlıkları son etmişti bu çılgınlığı
Kayıt Tarihi : 6.11.2012 19:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!