Düşler sokağında kaybettim hayallerimi
Sabahlara bir türlü çıkamıyorum
Henüz gün doğmadan
Uykuya hasret karanlıkları
Ardımda bırakarak
İnsan istifi
Yalnızlar şehrine giriyorum
Siyah saçlarımı buz dağına çeviren
Gözyaşları topluyorum sokaklardan
Bilmiyorum neden buralara vurgunum
Bir gece yarısı yada bir öğle vakti
Dökülen yapraklar gibi
Şehrin kapılarına koşuyorum
Ardımda bırakarak
Yalnızlar şehrini
Düşler şehrine giriyorum
Perdeleri kapattığım günden beri
İki şehirde yaşıyorum
Güneş beyhude
Duvarlar yabancı
Kapalı kapılar ardında
Sonu gelmeyen hicranları sayıklıyorum
Çıkmaz sokaklarda gezinen
Serseri bir kurşun gibi
Hep kendimi vuruyorum
İki şehir var içimde
Yavaş yavaş beni bitiren
Ne zaman biter hiç bilmiyorum
Ne döne döne uçan kartallara
Ne de özgür martılara
Ben yalnızca
Ölüme koşan esirler gibi
Celladı ölüm olan
İki şehre vurgunum
Kayıt Tarihi : 22.3.2007 21:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)