Avuçlarıma koyar mısın,
İki tane pirinç, bir damlada su,
Güneşi bulamazsam,
Gözlerimdeki son ferden,
Yol direklerindeki ışıktan veririm onlara,
İç çekişlerimden hava, kirpiklerimden toprak,
Bitkin yüzümle çatı olurum üzerlerine,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.