Akşamın en güvenli yerindeyim
Kulağıma sesler geliyor
Kendimi hissediyorum
Fikirlerim altıgen bir odanın meyilleri arasına sıkışmış
Önümdeki kağıda harfler dökülüyor
İnsan kendini bilmeli demiş İbn-i Rüşd
Kendimi ham bir İspanyol yerine koyduğum zamanlarda çok tutmuştum bu sözü
Fakat şimdilerde
Akşamın kilitli kapıları ardında
Kendimi iliklerime kadar hissederken
Üstelik
İstanbul'da
Balat’ta
Kanlı kilisenin duvarlarına sürdüğüm parmaklarımda hıçkıran Moğolların Meryem’i
Beni bu denli tetiklerken hormonlarımı reddetmem için
Tek başına idrakin göğüs kafesime yetmeyeceğini anlıyorum
Alnımın arkasında sesler dolaşıyor
Atlılar mı
Yayalar mı
Uygur çadırında ağlayan bir bebek sesi mi
Yoksa dünya bebeklerinin sesini bastırmak için daha güçlü ağlayan Avrupa medeniyeti mi
Alnımın tam arkasındakiler
Belkide Gaia çocuklarını çekiyor kaburgalarından
Ya da Penelope yeni bir örgü tarifine seviniyor
Bilemiyorum
Dehşet duymadan bunu kavrama cesareti yok bende
Hayallerimde iki adım öteye gidemiyorum
Akşamın en güvenli yerindeyim
Sabah oluyor
Göğüs kafesimden yükselen naralardan irkilen Seonaidh
Tokatlıyor toz kaldırarak gözyaşlarımı
Çelikleşmiş göz çukurlarıma damlayan yaşlar
Bana aldığım en manalı hediyeyi hatırlatıyor
Soğuk çelikten bir bankta ağlamıştım Gaia’ya
Kaburgasından çekip aldığım hayallerimi saymıştık
Tam 24 yaşımda olmalıydım o anda
Bakışlarına tutunarak dolaşan fikirlerimi armağan saymıştık
Sahi bu kadar tel saç nereden alıyordu ilhamını
Ben ki semaya köşe bucak döşemişken yokluğunun anlamını
Bu mana
Bu eşkal
Bu eloquentia
Seni seviyorum
Haldun KibarKayıt Tarihi : 30.7.2021 14:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!