İki nazarda, bir yağmur sevda...

Hangi ikindi vaktinde bize yağdı ki yağmur?
Hangi nisan çağladı nazarlarımızdan...
Bir sen vardın baki birde ben
ve sevda sinelerden silinmeyen...
Ne kadar toplamaya çalıştıysak ta
bu darmadağınıklığı
Biz hiç ikimiz olamadık sevgilim...

Hangi ikindi vaktinde bize yağdı ki yağmur?
Hangi nisan çağladı nazarlarımızdan...
İklimler de vardı oysa hala,
Dört çeyreklikten ibaret mevsimler...
Baharlar her vakit ılımandı,
Ne kadar bölündüysekte baharlı sevdalara,
Biz hiç iki ılıman iklim olamadık sevgilim...

Hangi ikindi vaktinde bize yağdı ki yağmur?
Hangi nisan çağladı nazarlarımızdan...
Bize bir eylüldür, yakıştırılmış ezelden,
Sararıp solmak ve yaprak dökmek farz sadece
delişmen çağlamak birde,
Ne kadar çağladıysak ta ırak sevdalardan hece hece,
Biz hiç iki hece olamadık sevgilim...

Hangi ikindi vaktinde bize yağdı ki yağmur?
Hangi nisan çağladı nazarlarımızdan...
Gözlerimizde gurubu kıskandıran yangınımızın kızıllığı
Her ikindi ve her nisan kurak yazılmış belli...
Bize düşen nazar toprağı hep kurak,
Belli ki bu sevdaya çisildemek bile yasak.
Ne kadar çarptıysak ta bu iki bulutu birbirine,
Biz iki nazarda bir yağmur olamadık sevgilim...